SAĞDA VAR, SOLDA YOK!

2019 yılı bizim için ekonomik anlamda sıkıntılı bir süreç olmuştu. Yeni bir umut yeni bir beklentiyle girmiştik yeni yıla. Ancak olmadı. İdlip'de şehitler verdik, Elazığ ve Malatya depremini yaşadık, Van'dan çığ haberiyle ve son uçak kazasıyla ne oluyoruz diye sarsıldık. Bir yandan bu felaketleri yaşarken diğer yandan Dünya'yı saran Koronavirüs tehdidi insanlığı korkutmaya devam ediyor. Yeni yılda sıkıntılı bir süreçle başladık ama inşallah böyle gitmez. Tabi gündemde bu konular olunca siyasette ne olup bittiğinden uzak kalıyoruz. Ali Babacan kuracağı partiyi bir kez daha erteledi. Çünkü gündemde bunlar varken yeni bir partinin açılması çokta parlak ve dikkat çekmeyen bir durum olacak. Gelecek Partisi ile ilgili henüz bir çalışma yok. İl yönetimleri henüz belli olmadı. Parti teşkilatlarında kimlerin yer alacağı açıkçası merak ediliyor. Diğer bir parti ise  Fatih Erbakan'ın liderliğinde ki Yeniden Refah Partisi. Her ne kadar medyada çok yer almasa da Saadet kökenli tabandan şimdilik destek görüyor.   Tüm bu yeni partiler hangi seçmen kitlesinden oy alacağı merak ediliyor. AK Partili küskünlerden mi? MHP'den kopanlardan mı? İYİ Parti'den beklediğini bulamayanlardan mı? Sol'dan ümidini kaybedenlerden mi? Destekleyecek.  Türkiye'de seçmen yelpazesi gerekten çok geniş. Bu kadar geniş seçmen yelpazesinden çoğunluğun oyunu alabilmek gerçekten zor. Yapacağınız her siyaset taraftarlarınızı ya da potansiyel kitleyi rahatsız edebilir. "Türkiye'de her kesimi memnun edecek siyaset yapacağız” demek "kurtla kuzuyu aynı yerde beslerim” demeye benzer. Evet gündemimizde yaşanan felaketler olsa da geleceğe dair kurulacak partileri ve siyaset anlayışlarını merak ediyoruz. Tabi yıllarca sol partiler eleştirilse de sürekli sağ partilerin ortaya çıkması bana çok garip geliyor. İttifakların oluşmasıyla birlikte eskisi gibi Kılıçdaroğlu'nun liderliğini kimse sorgulamıyor. Muharrem İnce'de pes etmişe benziyor. Tüm parti teşkilatlarını kendine lehine değiştiren Kılıçdaroğlu oldukça rahat. Daha önceki yazılarımda da bahsettim. Güçlü bir sol partiye ihtiyaç var. Mezhepçi olmayan, milli bir sol parti ciddi bir oy alabilir. Sağda bu bölünmeler yaşanırken solda hiçbir değişikliğin olmaması bir anlamda CHP'nin işine yaracak gibi duruyor.

"Her şey güzel olacak” sloganıyla yola çıkıldı ancak "her şey zamlı olacak” durumuna geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından genel zamlar bahane edilerek ulaşım ücretlerine ciddi zamlar yapması ciddi tepki çekti. Bu ülkenin özellikle akaryakıt ürünlerine her dönem gelen zamları sürpriz gösterip İstanbulluları kandırmanın alemi yok. Zam yapılmayacağının sözü verilmişse bunu yerine getirecek bir yol izlemesi gerekirdi. Burada mesele zam meselesi değil. Ülkenin durumunu gösterip yapılan zamma referans göstermek doğru değil. Ekonomik problemler yeni başlamış değil ve petrolü olmayan   bir ülkede sürpriz de olmaz. Daha şimdiden İmamoğlu'nun tatil günlükleri ve kelime oyunları dikkat çekmeye başladı. Özellikle Millet ittifakı tarafından şimdiden Cumhurbaşkanlığının potansiyel adayı olarak görülüyor ancak bu performansla biraz zor gibi. Eyvallah…