KUDÜS SATILIK DEĞİLDİR

İçimizde yara, gönlümüzde umuttur Kudüs. İlk kıblemiz, kırmızı çizgimizdir Kudüs. Filistin denince aklıma hep çocukluğumda hatırladığım bir kare vardır. Zulmün en karanlık zamanlarının olduğu dönemlerdi. İsrail askerinin, Filistinli bir çocuğun başına, kollarına, ayaklarına hiç merhamet göstermeden taşla vurması gelir aklıma. İsrail zulmü ne kadar çetinse Filistin'in evlatları da bir o kadar çetin bir direniş sergilediler. Açık hava hapishanesine çevrilen bu topraklarda denize açılan balıkçılar vuruldu. İşine giden gençler hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındı. Zorla evden çıkartılanları evlerine el kondu yada yıkılıp Yahudiler için yerleşim yerleri yapıldı. Mescid- Aksa'ya sayısız baskınlar, namaz kılan Müslümanlara tacizler… Şehadeti ödül gören gençler, evlatlarını tek tek toprağa verirken o anaların gösterdiği dirayet, Mescid-i Aksa'yı evi gibi koruyup gözeten babalar, henüz oyun çağındayken zafer işaretleriyle kendini Kudüs'e adayan yeminleri eden çocuklar… Sapan taşları direnişin sembolü olmuştu. Kudüs'ü koruma adına korkusuzca gövdelerini siper ettiler. Savunmasız Filistin yavaş yavaş tüm insanlığın gözü önünde istila ediliyor. Hapisler, işkenceler, ölümler diz boyu. Korkularından, yaşı ilerlemiş tekerlekli sandalyede ömrünün sonunu bekleyen Şeyh Ahmet Yasin'e özel operasyon yaparak şehit eden zavallı ve korkak bir İsrail var Ortadoğu'da. Tüm bunlar yaşanırken İslam ülkeleri ne yaptı? Kimi kapılarını kapattı, kimi görmezlikten geldi, kimi İsrail'i haklı buldu. Özellikle son dönemde en sert tepkiyi gür sesle biz verdik. Koskoca İslam Alemi'nde sadece Türkiye'nin sesi çıktı. İran Kudüs Gücü! Adını verdiği silahlı güçlerini sadece Müslümanlar üzerinde kullandı. Mısır kapılarını Filistin'in yüzüne kapattı. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Avrupa'da Milyon Dolarlık futbol kulübü alırken Filistinlilerin yüzüne bile bakmadı. İslam ülkeleri Filistin'i iç siyasetinde kullanırken gerçekte hiçbir şey yapmadılar. Yalnız bir Filistin, yalnız bir Kudüs, yalnız bir Mescid-i Aksa bıraktık biz o topraklarda. ABD başkanı Turamp'ın Yahudilere şirin görünme ve güçlü Yahudi lobisine karşılık koltuğu koruma adına yaptığı "Kudüs İsrail'in başkentidir” söylemine karşı kaç İslam ülkesi ayağa kalktı? Kim ne tepki verdi? Geçtiğimiz hafta ABD başkanı, Netanyahu'yu da yanına alarak Filistin'i bitirme projesi olan sözde barış planını anlatırken İsrail başbakanının ağzı kulaklarına varıyor ve Trump'a minnet dolu gözlerle bakıyordu. O Toplantıya katılan Arap ülkelerinin büyükelçileri de utanmadan alkış tutuyorlardı. Sözde Filistin'e bağımsızlık vereceklermiş! İngilizler tarafından yerleştirilmiş bir topluluğun yavaş yavaş işgal ettiği topraklara bağımsızlık vadeden bu alçak plana alkış tutanlar sizi asla affetmeyeceğiz. Bu plana karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sert çıktı. Bu ülkenin başına geçtiği günden bu yana Filistin davasına sahip çıkan ve İslam ülkeleri içinde yalnız kalan Erdoğan, bu işgal planına karşı gerekli adımı atacaktır. Kudüs onurdur, namustur, emanettir. Kudüs satılık değildir ve asla satılmayacaktır. Eyvallah.


Yazarın Diğer Yazıları