HANGİ ATEŞ YAKIYOR?

Hafta sonu yangın bölgelerinden birindeydim. Yanan bölgeleri görünce yüreğimiz sızladı. Bir tarafta muhteşem yeşillikler diğer yakada içimizi karartan simsiyah bir alan. Uzmanların dediğine göre 2-3 yıl içerisinde orman yeniden kendini yenileyip kendine gelecek. Tabi bu süreçte olmadık tartışmalar yaşanmıyor değil. İşin sadece siyaset tarafı bir yana herkes bitki uzmanı olmuş. Biz neden Kızıl çam ormanlarını tercih etmişiz niye zeytin ağacı dikmemişiz. İyi de bu doğanın bize sunduğu bir şey. Kimse kızıl çam dikmemiş. Doğal ortamında yetişmiş tüm bu ormanlar. Gerçek uzmanlara göre biz tutup yanan yerlere kafamıza göre zeytin ağacı dikemeyiz. Bazı yerler olabiliriz ancak şuan yanan bölgelere elimizi bile dokunmazsak 2-3 yıl içerisinde bir adam boyu ağaçlar yeşerecek. Yani her zaman olduğu gibi ağzı olan konuşuyor. Şimdi bu yangınlar söndürülecek, mağdur olan vatandaşlara el uzatılacak, yeniden yaralar sarılacak. El birliğiyle eskisinden daha güzel yapacağız oraları. Ancak sosyal medya yangını nasıl söndürülecek işte onu bilemiyorum. Denizdeki yatlarından twett atıp yardım isteyenler, yurtdışında ülkesini karalamak için bekleyenlerin durmadan algı oluşturmaları, 10-15 kişilik gruplar halinde gidip ellerinde su şişeleriyle yangını söndüreceklerini söyleyip bölgeye giriş izni verilmeyince şov yapan cahiller, yangın hala devam ederken uçak, helikopter durmadan çalışırken yemin edip helikopter görmediğini söyleyen vekiller ve daha neler neler. Tayyip Erdoğan düşmanlığı artık memleket düşmanlığına doğru hızla gidiyor. Bizim orada ormanlarımız yanarken şimdi siyasi rant zamanı mı? Fenomen diye ahlaksızlığın dibine vuranların yandaşlarına iyi görünme çabası adına milyonlarca takipçisine yalan haberler sunmasına ne demeli bilemiyorum. Defalarca diyoruz ama dinletemiyoruz. Sosyal medyadan gördüğünüz her şeyi paylaşmayın. İçinde yalan var, iftira var, algı var. Bizim kendi değerlerimiz, kültürümüz, inancımız, kendi fikir ve düşüncemiz varken neden aslını astarını bilmediğimiz videoları, sözleri paylaşıyoruz? Allah sonumuzu hayretsin ama bu gidiş iyiye gitmiyor. Hala yasal boşluklar var ve buna müdahale edemiyoruz. Yurt dışı kaynaklı Pkk hesaplarına erişim sağlanabiliyor. Türkiye'ye geldiklerinde terör örgütünden gözaltına alınacakların oradan tüm ülkemiz gençliğine propaganda yapmalarına müdahale edemiyoruz. Algılarla bu ülkeyi bugün karıştırmaya güçleri yetmiyor belki ama yakın zamanda kırılmalar yaşanacaktır. Hükümetimiz kısa zamanda bu meseleye eğilmeli. Aksi halde ciddi sıkıntılar bizi bekliyor.

Hasretlik çekenler, özlem duyarlar, memleketi görünce eğilip yere taşını öperler. Ne zaman başarı sağlasa bu ülke gurur duyarlar, ne zaman sporda başarı gösterse formayı çekip ekran başına geçerler, ne zaman ekonomik sıkıntı yaşansa yardım elini uzatırlar. Gurbetçiler der geçeriz belki ama gurbet çekmenin ne olduğu bilir miyiz? Kendi öz vatanlarından uzak, çalışmak için gittikleri ülkelerde ne acılar çekiyorlar bilir miyiz? Zordur gurbette olmak. Her yıl gelemeyenler için daha zordur. Pandemiden dolayı birkaç yıldır gelemeyen gurbetçilerimiz bu yıl memleketlerine geldiler hasret giderdiler. Şimdi dönüş yolunda bir çoğu. Ülkemizin her durumunda yüreği çarpan gurbetçilerimize dua gönderiyorum. Allah sabrınızı ve vatan sevginizi daim eylesin. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları