RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Algı operasyonu dediğimiz olmamış ancak olayları olmuş gibi gösterip ve bununla ısrar ederek toplumu yönlendirmek, tahrik etmek, harekete geçirmek için yapılan bir yöntem. Yeni olmayan bu yöntem belki de yüzyıllardır kullanılıyor. Bir devleti, bir lideri, bir fikri en üst seviyede iyi ya da kötü gösterebilir ve onlar hakkında tüm insanlığa fikir verebilirsiniz. Bizim için en iyi örneklerden biri Abdülhamid dönemidir. Osmanlı'yı Ruslara sattı diyenler, petrolü İngilizlere verdi diyenler, muhalif gençlere kıydı diyenler, tüm gazetecileri hapsetti diyenler ve daha neler neler. Tüm bunlar o dönemde yayınlanan mecmua ve gazeteler tarafından yazılınca adı da Kızıl Sultan olarak anılır oldu. Algı çalışmaları öylesine etkili oldu ki yakın zamana kadar bizim ecdadımızı bize kötü gösterdiler. Bununla ilgili belki de yüzlerce, binlerce örnek verebiliriz. Yakın zamanda yani internetin hayatımıza girmesiyle birlikte bu algı çalışmaları öyle boyutlara ulaştı ki artık alenen yalanlar, iftiralar atılabiliyor. Kobani olaylarıyla başlayan ve PKK-PYD'nin, masum çocukların katledildiği görüntüleri Dünya'ya yayarak Türkiye'yi katliamcı gibi gösterme gayretlerini hepimiz biliyoruz. Halep'te, İdlip'te yaşanan vahşeti bize yıkmaya ve öyle göstermeye çalışmalarını yine görüntülerle çürüttük. Bu algı operasyonu sadece devletlerin yada terör örgütlerinin kullandığı bir yöntemden çıkıp aynı zamanda son dönemde siyasilerinde kullandığı bir yöntem haline geldi. Özellikle AK Parti'yi daha doğrusu Tayyip Erdoğan'ı devirmek için bu yöntem sıkça kullanılıyor. Gezi Parkı olayları sürecinde Müftü karısının! isyanını izledik hep birlikte. Müftü beyin hanımı! ne sitemler etti ne sitemler. Erdoğan'ı istifaya bile davet etti. Lakin müftü karısıyım diye isyan eden abla bir CHP'li çıktı. Kocası da müftü değilmiş. Kapalı olmadığını da öğrendik. İşin aslı ortaya çıkınca "evde biz gülelim hesabından tiyatro yaptık. Çocuklar çekmiş internete koymuşlar” diyerek komik bir gerekçe söyleyiverdi. Yine CHP ve İYİ Parti'nin "vatandaş çöpten ekmek topluyor” dediği kişilerin, dilenmek için yaptığı yeni bir yöntem olduğu, aslında çöpten değil yanında getirdikleri yiyecekleri çöpten almışlar gibi göstererek insanların merhametini sömürerek dilendikleri ortaya çıktı. Bir başka olayda da bir ablamız aç olduğunu, çocuklarına bakamadığını ifade etmiş ancak yatlarda parti yaptığı fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Yine bir CHP toplantısında hem de CHP'nin üst düzey yetkililerinin yanı başında bir ablamız aç olduğunu, geçinemediğini, çocuğuna mama alamadığını söyleyerek tüm CHP'lilerin acıyan gözlerle bakmasını sağlamıştı. O Ablamızın da her gün içkili mezeli sofralarda yer aldığı fotoğraflarının çıkması uzun sürmedi. Bunlar örneklerden sadece bir kaçı. Son misali de Konya'dan verelim. Kendi ifadesiyle 22 yıllık esnafım diyen bir kişi Merak Akşener'in Konya ziyaretinde yanına giderek ekonomiye dair rakamlar veriyor, Alparslan'dan bahsediyor, Suriyelilere olan öfkesinden bahsederken de akılda veriyor. "Cumhurbaşkanı olduğumda bir tane Suriyeli bırakmayacağım deyin, eğer siz Cumhurbaşkanı olmazsanız ben kafamı keserim” diyerek seçim vaadini bile hazırlıyor kendince. "Konya'dan çıkan çatlak ses olarak” kendini tanımlayan bu arkadaş "Esnaf aç” dedikten belki saatler sonra lüks içinde yaşadığı ortaya çıktı. Şimdi bu mizansen mi? Yoksa bu arkadaş o an ki havayla havaya girip Meral Hanım'a kendini göstermek için böyle bir konuşma yaptı onu bilemiyorum. Evet ülkemizde esnafımızın durumu iyi değil. Ancak bu durumu nedense durumu gayet iyi olanların kendini de işin içine katarak senaryolaştırmasını anlamış değilim. Konya'da çıkan bu çatlak sesin! Konya'da herkesçe bilinen bir restoranın sahibi olduğu ve iddialara göre yanında da Suriyeli işçi çalıştırdığı da iddia ediliyor. "Arka mahalle Şam oldu” derken o Şam'dan adam çalıştırması da samimiyetsizliği gösteriyor. Evet siyasi anlamda son zamanlarda ciddi algı çalışmaları yapılıyor. Edepsizce, hayasızca, yalan ve iftiralarla yapılan bu çalışmalara siyasilerinde bilerek yada bilmeyerek alet olmasını nasıl yorumlarız bilemiyorum. Konyalı esnafımız derdini anlatacak üslup ve seviyededir. Memleketin bulunduğu durumu ve içinde yaşadığı sorunları birilerine çamur atmadan, siyasi yorumlara girmeden, ırkçılık yapmadan, şova dökmeden, toplumun sinir uçlarına değmeden, toplumu tahrik etmeden kendi durumunu anlatıp kime, neyi talep edeceğini bilecek kadar ferasetlidir. Konya'dan çatlak ses veren! bu arkadaş gibi Ahilik kültüründen, edebinden, ahlakından yoksun bir esnafımız yok bizim. O arkadaş gerçekten Konyalı mı? Onu da göreceğiz yakında. Sonuçta Konya adına konuşmuşsa bu şehrin evladı olması gerekmez mi? Ey muhalefet. Memlekette onlarca sıkıntılı esnafımız varken lütfen kendi teşkilatlarınızdan, kendi yandaşlarınızdan, zenginlik içinde, katlarda, yatlarda, içki masalarında alem yapanları bulmayın artık. "Biz yapmadık” diyorsanız en azından araştırıp öyle paylaşın bu videoları. Bu süreçte sıkıntı yaşayan esnafımızı da alet etmeyin tiyatrolarınıza. Eyvallah…
AKLIMIZDA DELİ SORULAR!
HELE KAPTAN BİR ÇIKSIN SAHAYA
BAŞKAN KILIÇDAROĞLU!
MASANIN KAZANANI - KAYBEDENİ
AYNI HİZADA DEĞİLİZ!
BAŞKA DEPREMLER YAŞIYORUZ!
HEPİMİZ İMTİHAN EDİLDİK
DOKUNACAKLAR!
NATO’YA ALMAYALIM
HDP YEDEK LASTİKLERİ