Destansı Galibiyet
Doktorlarımız Tükenirse, Hepimiz Kaybederiz
İmamoğlu istifa etmelidir
ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Tarihin her döneminde birilerinde kolay para kazanma sevdası mutlaka olmuştur. Kimileri meslek edinmiş, kimileri alışkanlık, kimileri aileden görmüş ve nihayetinde dolandırıcılık neredeyse bir sektör haline gelmiş. Artık dolandırma işleri tek kişiyle değil genelde ekipler tarafından yapılıyor. Yakın geçmişimizde en büyük dolandırıcılık şekli eve gelen pazarlamacı tiplerin tencere, tava hediye edip ardından yüklü miktardaki senetleri özellikle hediyeyi duyunca kendinden geçen ablalara imzalatmasıyla gerçekleşiyordu. Yine yakın zamana göz atarsak en çok dolandırıldığımız alanlardan birini de araç satışlarında yaşadık. Noterden satışını verdiğimiz araçlarla birlikte adamlar para getirmeye gitti ancak bir daha gelmedi, ne aracımız, ne paramız… Her iki şekilde yasal işlemler tamam olsa da mağdurların yıllarca adliye koridorlarında hak aramalarıyla geçti hayatları. Artık günümüzde bu işler değişti. Dolandırıcıları göremez olduk. Bu işlerde kolaylaştı. Dolandırıcılar bizimle direk muhatap olmuyor artık. Telefondan ve internetten hallediyorlar işlerini. "Hırsıza kilit olmaz” diye bir atasözü var. Gerçekten onlarda çağa ayak uyduruyor, çağın gerektirdiği ve gündemin en taze konuları üzerinden bizleri soymaya devam ediyorlar. Yıllarca terör örgütlerinin adıyla telefondan talimat verip profesöründen, emeklisine, işçisinden, memuruna kadar kimleri kimleri dolandırdılar. Cuma mesajı gibi emniyetten sürekli mesajlar geliyor ancak biz dolandırılmaya devam ediyoruz. Tabi bunun toplumsal ve psikolojik boyutu mutlaka araştırılmalı. Parasını dolandırıcılara yatırmaya giden amca ve teyzeleri gerçek polis bile ikna edemiyorsa bu araştırma es geçilemez. Son dönemlerin yine moda dolandırma yöntemlerinden biri de kişi, vakıf, kurum ve makamların kullanılma yöntemi. Falan vakıftan, falan dernekten geliyoruz diyerek insanların güvendiği isimlerin kullanılmasıyla paralar alınmaya devam ediliyor. Tabi bunlar küçük vurguncular. Birde büyükleri var bunların. Tosuncuklar var mesela. Tosuncuk dediğime bakmayın adam öyle bir vurgun yaptı ki ömrü boyunca tosun yese yeter ona. Bunların jetleri var, zincircileri var bilmem neyi var. Bunlar vurdu mu hayatımızı karartan tipler. Büyük vurguncular bizim zaafımızı iyi biliyorlar. Kolay para kazanmayı arzu ettiğimizi, çalışmadan bir koy-üç al yöntemiyle daha rahat para kazanma iştahımızın hep kabarık olduğunu iyi biliyorlar. Halbuki kolay paranın içinde haram olacağını da bilmemiz gerekmiyor mu? Çalışmadan, üretmeden, kim kime para verir? Dikkatli olmalıyız. Yeni yöntemler geliştiriyorlar, yeni tipler türüyor. Her yanımızda varlar. Elimizdeki telefonda varlar, girdiğimiz internette varlar. Korkmamalı, tedirgin olmamalı, teyit ve istişare etmeden asla kararlar almamalıyız. Yoksa bizi daha çok soyarlar. Biz kolaya kaçmadan helalinden kazanmanın yoluna bakalım, paramız varsa da cebimizde kalsın. Eyvallah…
AKLIMIZDA DELİ SORULAR!
HELE KAPTAN BİR ÇIKSIN SAHAYA
BAŞKAN KILIÇDAROĞLU!
MASANIN KAZANANI - KAYBEDENİ
AYNI HİZADA DEĞİLİZ!
BAŞKA DEPREMLER YAŞIYORUZ!
HEPİMİZ İMTİHAN EDİLDİK
DOKUNACAKLAR!
NATO’YA ALMAYALIM
HDP YEDEK LASTİKLERİ