ALGILARI YIKABİLİRİZ

Geçtiğimiz hafta iki önemli organizasyona şahitlik ettim. Ankara'da gerçekleşen Konya Tanıtım Günleri ve İstanbul'da gerçekleşen Türk Dünyası Belediyeler Birliği Genel Kurul Toplantısı. Ankara'da Konya günleri mi olur? Demeyin. Neden olması? Burada sadece Ankara'da yaşayan Konyalılara değil Ankara'da yaşayan ve Türkiye'nin birçok ilinden göreve yapan bürokrat, çalışan, memur vs. var Ankara bize yakın olabilir ancak Ankara Konya'ya ne kadar yakın? Mesafeden bahsetmiyorum. Ankara'da yaşayanlar Konya'ya geliyor mu? Onun için imkân olsa da Türkiye'nin farklı illerinde bu organizasyon yapılabilse. Konya'yı sadece buğday yetiştiren bir il ya da sadece Mevlana Hazretlerinin türbesinin bulunduğu şehirden çıkarabilsek. Bunlar şehrimizin en önemli iki değeri eyvallah ancak diğer değerlerimizi tanıtma sıkıntımız var bizim. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kozmopolit şehirlerde mutlaka olmamız gerek. Gelelim organizasyona. Belediyeler, üniversiteler, firmalar öne çıkan değerleriyle birlikte şehrimizin yemek kültürünü tanıtmada güzel çalışmalar yapmışlar. Her ilçe kendi değerini ön plana çıkarmaya çalışmış. Akşehir hocasıyla, Hüyük çileğiyle, Karapınar ayranıyla, Çumra hububatıyla, Bozkır kaşık ekibiyle kendini göstermeye çalışmış. Üniversitelerimiz oradaydı. Yapılan çalışmalar sergilendi. Ürettikleriyle, lezzetleriyle firmalarımız oradaydı. Konya tanıtım günlerinde çocuklar unutulmamış ayrı bir platform kurularak onlarında eğleneceği bir mekân hazırlanmış. Konyalı bakanlarımızın da katıldığı, birlik ve beraberliğin ön plana çıktığı bir açılış gerçekleşti. Ankara'da yaşanan hava durumu göz önüne alınca katılımda gayet iyiydi. Zamanla bu organizasyonlar daha iyi konuma gelecektir. Elin adamı Rapunzel diye bir hikâye uydurmuş ülkesine milyonlarca turist çekebiliyorken bizim onlarca tarihi, kültürel gerçek değerlerimiz varken bunu tanıtamıyorsak bu bizim kusurumuz olur. Eleştirmek kolay ancak bir tarafından bizde tutup destek vermek zor olmasa gerek. Ayrıca bu organizasyonların mutlaka Avrupa'da yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sadece Turizm olarak değil. Siyasi olarak, inanç ve kültür olarak bize karşı yapılan algıları yıkabiliriz.

İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis Başkanı Topbaş, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım'ın katıldığı genel kurulda Uğur İbrahim Altay birliğin başkanlığını yeni süreçte de sürdürecek. Toplantının içeriği bir yana yanımda Moğolistan'dan belediye başkanı ve heyetiyle birlikte oturduk. Yıllarca kopuk ilişkilerimiz yeniden ve o kadar sağlam bağlanmış ki salona Cumhurbaşkanımız gelince yerlerinden fırlayıp uzun uzun alkışladılar. Cep telefonları sürekli kayıttaydı. Dikkatimi çekti bakışlarında hayranlık ifadesi vardı. Tabi ikimizde birbirimizi anlayamıyoruz uygulama üzerinden konuştuk. Bu birliğin yeniden birliğimize vesile olacağını söylediler. Unuttuğumuz daha doğrusu unutturulan coğrafyalarımız yeniden birleşiyor. Ticari olarak birlik, hizmet olarak birlik, güvenlik olarak birlik olmamız gerekiyor. Bu birliği sağlayacak en önemli teşkilatlardan birisi de Türk Belediyeler Birliği olacağını düşünüyorum. Uğur bey sadece Konya Büyükşehir Belediye Başkanı değil, Türkiye'nin bir ağabey olarak görüldüğü bu dönemde, böyle bir birliğin başkanı olarak görev yürütüyor. Konyalı olarak gurur duymamız gerek. Uğur Bey'in başkanlığı aynı zamanda Konya içinde bir şanstır. Eyvallah…

 

İKİ LİDERİN ELİ VAR

Merhum Erbakan hocamızın dualarıyla açtığı, onun talebesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni binasının açılışını yaptığı KONTV 30 yaşında. İki büyük liderinin eli var bu televizyonda. Niyet hayır olunca sonuçta hayırlı oluyor. Büyüdü, ümmetin sesi olma yolunca güzel yayınlar yapıldı. İzlenme uğruna ne bir kepazeliğe, ne bir yaslanmaya, nede bir gayri ahlaki işlere girilmedi. Milletin kanalı dedik çünkü millet kendini bu ekranda buldu. İnsanlarına yaptığı hizmetleriyle bu aziz şehrin bir markası haline geldi. Kendimle olan bölümü çak daha özel. Gençlik çağımızın geçtiği okul. Çocuklarımızla birlikte Televizyonunda büyüdüğüne şahit olduk. Üzerine titredik evlatlarımız gibi. Bize bir okul, bir ev, bir dava, bir yoldur Kontv. Fikrimiz, ideallerimiz, kaygılarımız, dertlerimiz bir oldu hep. Onun için ayrı seviyorum. Derler ya insan sevdiği işi yapmalı diye. Sevdiğim işi, sevdiğim yerde yapmanın ayrıca bahtiyarlığını yaşıyorum. Kuranlardan, emek verenlerden Allah razı olsun. Hakk'a yürümüş büyüklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları