Konya için tehlike çanları çalıyor

Günlerdir tek damla yağmur düşmüyor.

Aralık ayında yağan birkaç santim kar ile Ocak'ta düşen bir miktar yağmurun dışında Konya sonbahar ve kışı yağışsız geçirdi.

Zemheri'nin sonlanıp artık yavaş yavaş cemlereler ve dolayısıyla da bahara geçiş yapacağımız şu günlerde sadece çiftçi tedirgin değil. Eğer önümüzdeki haftalarda da yağış gelmezse Konya bu yazı susuz geçirmek zorunda kalabilir.

Konya şehir merkezinin ihtiyacını karşılayan barajlarda neredeyse su kalmadı. Yolları bu barajların yakınlarına düşenlerin gönderdiği fotoğraflarda suyun göl alanının neredeyse yüzde 10'luk kısmına kadar düştüğü görülüyor.

Geçen yazı zaten sıkıntılı geçirmiştik. Toroslardan Mavi Tünel yolu ile Konya şehir merkezine su neredeyse hiç verilmedi.  Altınapa Barajında da su tükenmek üzere.

Bu şu anlama geliyor.

Eğer Şubat ve bahar aylarında büyük miktarda yağış alamazsak yer altı sularından başka kaynak kalmamış oluyor. Yer altı sularının da gittikçe çekilmesi herkesi derin derin düşündürüyor.

Bakanlığın Konya'nın 19 ilçesinde silajlık mısır ekimini yasaklaması yerinde bir karar.

Yıllardın söylüyoruz. Bizim havzamız çok su isteyen bitkilere göre değil. Konya Ovasının tüm kıraç bölgelerinde tahıldan başka bitkilerin ekilmemesi gerekiyor. Şeker Pancarı, Silajlık Mısır, Ayçiçeği ve Patates bu coğrafyanın ürünleri değil. Acil olarak bir şeyler yapılması gerekiyor.

Bu ürünlere de ihtiyaç duyulduğunun bilincindeyiz. ‘Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık' misali bir çıkmazın içerisinde olduğumuz hakikatini görmezden gelmiyoruz. Ancak bilinmelidir ki ‘korkunun ecele faydası yok'. Bu acı reçeteyi uygulamadığımız zaman gelecek yıllar daha da sıkıntılı olacak.

Bakanlık Silajlık Mısır için bir çözüm bulmuş. Silajlık Mısır yerine Sorgum Bitkisi öneriliyor. Bu bitkinin daha az su tüketen bir bitki olduğu söyleniyor. Artık diğer ürünler ile ilgili de acil bir karar verilmesi gerekiyor.

Bu kararlar verilirken çiftçinin de mağdur edilmemesi gerekiyor. Sonuçta onların  tek gelir kaynağı sahip oldukları araziler… Alternatif ürünlere yönlendirmede bazı teşviklerden yararlandırılmaları lazım. Çiftçi alternatif ürün ekimi yaptığında gelir kaybına uğramayacağını bilmeli. Bilmeli ki bu dönüşüm hızlı uzun soluklu olsun.

Devletin de, çiftçinin de işinin zor olduğu ortada. Sadece devlet ve çiftçi değil tüm insanları ilgilendiriyor bu konu. 

Çözüm;  ya bol yağışların gelmesi ya da dış kaynaklardan ovaya su getirilmesi.

Her ikisine da talibiz. Rabbim nasip etsin.

Bu arada tasarrufu unutmamamız gerekiyor.  Tasarrufta bereket vardır.


Yazarın Diğer Yazıları