Efendim! Sık sık duyarız şu dört harfli kısaltmayı… AİHM! Bu makaleyi yazmamdaki neden AİHM’in kuruluş ayı olduğu için ama birçoğumuz bunun ne anlama geldiğini bilmez sadece haberlerde duyar geçeriz de ondan...
“AİHM tarafından Türk Devleti şu kadar (Lira-Dolar-Euro) cezaya maruz kaldı!” Gibi haberler… Dışarıdan bakıldığında Türk Devleti, halkının haklarını gasp ediyor, zalim davranıyor diye!!! Ne hikmetse hiçbir AİHM Mahkemesini hiç kazanamaz. Hep cezalıdır.
Ama takvim yaprakları 1983 yıllarını gösterirken; Avrupa Konseyi'nin, Avrupa medeniyetinin zenginliğini oluşturan kültürleri tanıtmak amacıyla düzenlediği sergilerden 18'incisi İstanbul'da Anadolu Medeniyetleri Sergisi adıyla açtı.
Başı sıkışan, devletten rahatsız olan ve devletin ekmeğini yediği halde kendi kıstaslarına uygunsuz davrandı diye ilk başvurduğu yerdir burası yani AİHM… Yine yani Avrupa İnsan Hakları Konseyi… Bu Avrupa İnsan Hakları Konseyinin ortak dili İngilizce ve Fransızca… Dini ise Hıristiyan-Katolik…
İdare biçimleri ise Monarşi… Ama demokrasiyi savunuyorlar… Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Avrupa Konseyi'nin danışman organıdır ve Avrupa Konseyi içinde mahalli yönetimleri temsil ederek yerel demokrasiyi destekler.
Biri yerel yönetimler odası, diğeri de bölgesel yönetimler odası olmak üzere iki meclise bölünmüştür, bir sekreterlik ve kongre tarafından 5 yılda bir seçilen bir genel sekretere sahiptir. İnsan hakları kavramı, geniş anlamıyla iç hukukta temel haklar ve kamu özgürlüklerin tümünü uluslararası hukukta öngörülen ve korunan hakları kapsıyor.
Avrupa Konseyi 1949 yılında Avrupa çapında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacıyla Avrupa çapında kurulmuş hükümetler arası bir kuruluş ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Avrupa Konseyi'ne bağlı...
Avrupa Konseyi'ne katılmayan ülkeler ise Belarus, Kazakistan, Kosova ve Vatikan… Onun dışındaki tüm Avrupa ülkeleri bu konseye üyedir. Bu ülkeler AİHM’de olmadıkları halde mesela İtalya'da okul ve sınıflardaki çarmıha gerilmiş İsa figürlerini ve haçları din ve vicdan özgürlüğünü ihlal olarak değerlendirmesine de neden olabiliyor.
Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakanı) Kardinal Tarcisio Bertone, okullardan haç işaretlerinin kaldırılmasını öngören AİHM kararını derin üzüntüyle karşıladığını belirterek, "Üçüncü binyıldaki bu Avrupa maalesef en değerli simgelerimizi elimizden alıp, bizlere sadece takkeyi bırakma eğilimindedir.” Diyerek üzüntülerini belirtiyor.
Diğer yandan Kosova hükümeti Nisan 2010'da, ülkenin laik bir yapıda olduğu bahanesiyle devlet okullarında başörtüsü yasağı getirmişti. Devlet Başkanı Yahya'nın bu açıklaması Müslüman olan bir toplumda elbette ki tepkilere neden olacaktı.
Nitekim Priştine'de bazı sivil toplum örgütleri, Kosova hükümetini AİHM'e şikâyet edeceklerini bile duyurdu. Kimi, kime şikâyet ediyoruz bilemedim de, siz önce seçimlerde Yahya’yı alaşağı edin. Hem AİHM’e üye değilsiniz ki sesinizi duyurasınız. Konumuz devam edecek…
Selam ve dua ile
