SABIRLA ALINAN GALİBİYET

 Konyaspor kimsenin beklemediği sürpriz bir galibiyet alarak zorlu geçen iki haftalık periyodu geride bıraktı. Beşiktaş'tan sonra Fenerbahçe'yi de yenerek hanesine ekstradan 6 puan yazdırmış oldu. Sezon başında teknik direktörünü istifa eden ve kadro yapılanması konusunda son anda yapılan transferler ile eleştirilen Konyaspor bu galibiyetler ile olumlu sinyaller vermeye devam etti. Karşılaşmanın ilk yarısından sabırla oynayan Konyaspor rakibinin ataklarını doğru koşularla ve doğru hamlelerle savuşturmayı bildi. Kaptığı toplarda ise ileri hızlı çıkarak pozisyon bulmaya çalıştı. Milosevic belki de daha garanti bir vuruş yapabilse skor avantajını ele geçirmiş olacaktı Konysaspor. Tabi bunu iki türlü değerlendirmek lazım. O dakikalarda erken bulunan bir gol ile Fenerbahçe'nin 65-70 dakika baskısına ne kadar dayanabilirdi Konyaspor? Ya da bulmuş olduğu erken gol sayesinde Fenerbahçe'nin baskısına dayanarak kontra ataklar ile farkı daha da mı açardı? Bunları düşünmek ve buna göre planlar hazırlamak gerektiğini bu maç bize göstermiş oldu. İkinci yarıda Fenerbahçe'nin bir an önce gol bulma isteği oyuncu değişikliklerine yansıdı. Fenerbahçe'nin çok daha fazla hücumu düşünmesi ekranları başında ki herkesin ‘'Fenerbahçe artık sonuca gider skoru da elde eder, daha fazlasını da atar'' demesine sebep olmuştur diye düşünüyorum. Ama bir şeyi gözden kaçırmamak gerekiyor. Fenerbahçe çok fazla atağa çıkmış, çok fazla orta yapmış olabilir ama kime ve nereye yaptığı çok önemli. Adeta doldur boşalt oyununa döndü. Kanatlara in orta yap kanatlara in orta yap. Bu aslında çok tehlikeli gibi gözükse de dünya futbolunda ortalardan bulunan gol %1.86 yani 100 orta yapacaksın da 2 tanesi bile gol olmayacak. Haliyle Konyaspor bu taktiksel oyunuyla Fenerbahçe'yi yordu ve daha akıllı oynadı. Son 2 haftadır hep konuştuğumuz duran toptan yapılan hatalardan yenen gollerden bahsediyoruz bunun akabinde gelen puan kayıplarından. Bu sefer kaderin bir cilvesi mi demek lazım yoksa Jevtovıc'in çok düzgün ve harika vuruşu mu demek lazım bilemem ama öyle bir vurdu ki belki de hayatının golünü attı. Bu gol öyle bir gol oldu ki alt yapılarda gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Duran top organizasyonu desen var, çok net ve temiz bir gol vuruşu desen var. Bu golün ardından Fenerbahçe savunmasını daha da az düşünür oldu. Konsantrasyon eksikliği sonucunda birde Caner'in ofsaytı bozması, Kravets'in çok düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturması ve Konyspor'un 0-2'lık üstünlüğü sağlamasına sebep oldu. Fenerbahçe hep maç boyu atak yaptım, hücum futbolu oynadım sandı ama maalesef öyle olmadı. Sadece göze öyle gözüktü. Tabi maçı sadece Fenerbahçe'nin hatalarına ya da oyun kurgusuna bağlamamak gerek. Konyaspor haddini bilerek oynadı. Sabretti ve bekledi. En doğru anda en doğru adamla topu buluşturmaya çalıştı. Fenerbahçe'nin 3 bölgesi de birbirinden kopuk bir oyun sergiledi. Özellikle orta saha da oyunu kurmasına ve geçiş oyununa izin vermeyen bir Konyaspor ile karşılaştı. Konyaspor da ise tam dersi bir durum vardı. Takım olarak ileri çıkıldı, takım olarak defans yapıldı. Maçın sonucunu da belirleyen şey zaten en nihayetinde takım olabilmek belirledi. Şimdi bu galibiyetin anlam kazanabilmesi için önümüzde ki haftalarda bu oyunun devam etmesi gerekir. Hocanın da oyuncu tercihlerinde daha dikkatli davranmasıyla sanırım istenilen sonuçlar devre arasına kadar elde edilecektir. Saygılarımla…


Yazarın Diğer Yazıları