Bileğinin hakkıyla...

Konyaspor Avrupa kupalarına katılım hakkı için Galatasaray'ı adeta sahadan silerek çok önemli 3 puanı hanesine yazdırdı. Maçtan önce şahsım adına böyle bir oyun ve sonuç beklemeyen benim için şaşırtıcı oldu. Konyaspor çok akıllı bir futbol ortaya koyarak saha ve seyircisinin önünde haklı bir galibiyet aldı. İlhan hoca ise Domenec Torrent'e taktik dersi vererek bence Türk futboluna sinyal vermiş oldu.

Orta alanda bariz bir şekilde üstünlük kuran Konyaspor oyun yapısı olarak kurduğu üçgenlerle adeta Galatasaray'ın başını döndürdü. Seri kısa paslar ile orta alanda rakibini yoran Konyaspor terse atılan uzun toplar ile rakibinin gardını tamamen düşürdü. Ahmed Hassan'ın attığı gol sistematik olarak antremanlarda çalıştırılan güzel bir organizasyon golüydü. Nitekim Galatasaray hiçbir varlık gösteremeyince Konyaspor için ikinci golü bulmakta gecikmedi. Maçın adamı seçilen Rahmanovıc takipçiliğinin ödülünü golle almış oldu.

İkinci yarıda ise tamamen rakibini uyutan Konyaspor sahadan 3 puan ile ayrıldı. İlhan Palut ise meslektaşı Torrent'e taktik dersi verdi. Rakip takımın bireysel olarak daha kaliteli oyunculardan kurulu olmasına karşın sistematik olarak düzenin sağlanması sayesinde futbolun bir takım oyunu olduğunu İlhan Palut tüm Türk futboluna bir kez daha gösterdi. Bu sayede genç Türk hocalara fırsat verilirse neler yapacaklarını bu maçta tekrar tekrar tüm Türk futbolundaki yöneticilere bir kez daha ispat etti.

1922 Konyaspor

Bir diğer Konya temsilcisi 1922 Konyaspor ise kendi evinde Karacabey mücadelesinden 0-1 mağlup ayrılarak kötü gidişatını devam ettirdi. İlk 15 dakikada çok önemli 2 pozisyon yakalayan yavru kartal sonunu getiremedi. Maçın ilerleyen dakikalarında bariz bir şekilde kondisyon problemi yaşayan 1922 Konyaspor üretkenlikten uzak, mücadele gücünden yoksun bir şekilde maçı tamamladı. Sahadaki oyuncular ve kenar yönetimindeki birkaç kişiden başka kimse çabalamadı. Maç sonu Konya Süper Amatör ve Bölgesel Amatör liginden seçilecek 24 oyuncunun mevcut kadroyu darmadağın edeceği konusunda ise birkaç spor adamı ile aynı görüşü paylaşarak stadyumdan ayrıldık.

Hak edenin hak ettiği yerde olması, oynaması dileğiyle…