Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.
Merhaba "insan” evlatları, küçük küçük dünyalardan müteşekkil koca evrenler, merhaba… Bugün sizinle paylaşmak istediğim başlık aslında bir ninnidir. Ancak o kadar çok cover (yeniden yorumlanmış şarkı) ve filmi etkilemiş ki liste epey uzun. Latince kökenli olan bu ifade, "olacak olan olur” gibi bir anlama geliyor.
Başta İngilizce olmak üzere Kore diline kadar sayısız çevirisi ve yorumu var. İnsanın özgür iradesi (free will) ile Hâkim-i Mutlak (AC.) arasında bir köprü aslında anlayana. Evet, yaptıklarımızın sonucunu yaşarız (karma) ve sorumluluk almalıyız. Diğer yanda ise kader denilen karmaşık bir sistemullah var.
Bakın seneler öncesinden Erzurumlu İbrahim Hakkı nasıl değerlendirmiş durumu:
"Her söyleyeni dinle,
Ol söyleteni anla
Hoş eyle kabul canla
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.”
Anadolu insanının güzel inanç coğrafyasında "hayrlısı olsun” şeklinde yaşamış. Halen de sıklıkla kullandığımız bir ifadedir. Maalesef az okuyan bir topluma dönüştükten sonra bu değerli ve kadim bilgiler daha az aktarılıyor. Dedelerimize, ninelerimize bereketli ömürler diliyoruz. Yoksa hapsolduğumuz teknoloji bizi başa döndürecek. Neyin iyi neyin kötü olacağını bizler bilemiyoruz aslında. Çünkü kutsal kitaplar olayların sonuçlarını sadece bir öngörü ile tahmin edebileceğimizi söylüyor. İlahi planda neler var meçhul! Yeri gelmişken Bekir Sıtkı'yı da rahmetle yâd etmiş olalım. Kitap demişken bir alıntı daha yapmak gerek:
"Dört kitabın manası, bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır
Yirmi dokuz hece, okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca, manası ne demektir?” Koca Yunus Emre (KS.)
Ekşi sözlük yazarlarından bazıları, "tembelliğe gerekçe” olarak tanımlamışlar. Yani, ne olacaksa olacak zaten, biz neden didinelim gibi bir anlam yüklenmiş. Aklıma gençlerden gelen bir soru geldi, "Allah (AC.) her şeyi biliyor madem, bizi neden imtihana tabi tutuyor?” diye sormuşlardı. Aslında bir paradoks tuzağı olmasına karşın basit bir cevap verilebilir. Sonuçta imtihanın sonucunu biz bilmiyoruz. Bunu öğrenmenin tek yolu da yaşamak. Elbette başlıktaki gibi "que sera sera” lakin hırsızın hiç mi suçu yok!
Şimdi asfalt yollar uzuyor, tatile gidenlerle dönenler iç içeler. Karanlık bulutlar şimdilik uzak. Kimine rahmet kimine eziyet olan yağışlar sona erdi. Her su içişimde anımsadığım "Kerbela” düğümlenmiş bir ukde içimizde… olacak olan oluyor ne bir eksikle ne bir fazla gerçekleşiyor plan. Bilmem, felek elinde kukla mıyız…Fili yutuyor yılan.
Üniversite sınavlarından alınan puanlar belki hakkımız olan. Belki felek oynadı sonuçlarla. Bilmem tercihleri yaptıran gizli bir el mi var? Yoksa zaten belli miydi olacak olan. Aslanı kediye boğduran hayatta, gerçeği yutuyor yalan!
Hayra karşı geliniz.
