Gezi Parkı, Türkiye’ye yapılmış bir operasyondur.
Operasyonun “DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAHLARI” vardır.
20.5.2013’de Financial Times gazetesi yazarı David Gardner, Türkiye'nin Kuzey Irak yönetimiyle petrol ve doğal gaz anlaşması yapma planlarını "OSMANLI SONRASI DÜZENİNİN SONA ERMESİNİN İŞARETİ" olarak değerlendiriyordu.
Gardner, bu planlar nedeniyle Ankara’nın özellikle ABD tarafından kumar oynamakla suçlandığını belirtiyor:
“Savaş, Türkiye'yi kendi Kürtleriyle barışmaya ve Iraklı ve Suriyeli Kürtleri ekonomik açıdan dinamik Türk nüfuz alanına çekmeye sevk etti." diyordu.
Taksim için ABD ‘nin 17 kez Türkiye’yi eleştirmesinin sebebini, David, olaylardan 10 gün önce açıklamış oluyordu. “BATININ ORTADOĞU’DA KURDUĞU DÜZENİ SONA ERDİRMEYE TEŞEBBÜS”, “NÜFUZ ALANI YARATMAK”, “DİNAMİK TÜRKİYE” Financial Times’ daki yorumun anahtar kavramlarıdır.
Son bir yıl içinde Almanya’dan Türkiye’ye 100.000 kişi tersine göç etmiştir. Artık uyuşuk değil, DİNAMİK BİR TÜRKİYE vardır.
Almanya’nın “Dinamik Türkiye” istememesi için her nedeni vardır. Mezhepleri Protestanlık, Papaz Luther’ in Türklere yaptığı beddualarla doludur.
Hükümetin yaptığı uygulamaların herkesi memnun etmesi mümkün değildir. Ancak memnun olmayanların “DAHİLİ BEDHAH” olmaları gerekmiyordu. Kol, yen içinde kırılmalıydı. Mustafa Kemal’in savaştığı “Yedi Düvelle” fingirdeşerek nasıl “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” olunabiliyor?
“DAHİLİ BEDHAH” lar, Gezi’nin spontane geliştiğini, hiçbir bağlantılarının olmadığını söylüyor, aralarındaki safzadeleri böyle kandırıyorlar.
Peki, ABD’ nin en büyük destekçiniz olmasını nasıl açıklayacaksınız? Türk Sol’u olarak sürekli ABD’ye küfretmek alışkanlığınızken, bugünlerdeki ABD ile aranızdaki bu derin aşk neyin nesidir?
Gezi’yle senkronik olarak bütün batı başkentlerinde ve Tel Aviv’de destek gösterileri nasıl başlamıştır? Türk hükümeti daha ne olup bittiğini henüz anlayamamışken, Avrupa Başkentleri olaya yıldırım hızıyla nasıl dahil oluvermişlerdir?
Uzunca süredir yerli dizilerle “DAHİLİ BEDHAH” lar hazırlanıyordu. Son yıllarda yerli dizilerde 68 kuşağı “HİT” leştirilip, Deniz Gezmiş “MİT” leştiriliyor, “Deniz” güzellemeleriyle, sokaklara “Denizler” hazırlanıyordu.
Nihat Erim’in CHP’ li hükümetince banka soymak, ANARŞİST- TERÖRİST olmakla suçlanarak idam edilen Deniz Gezmiş, günümüz CHP’ si tarafındansa adeta mitoloji kahramanlığına evrimleştirilip, 90 kuşağına “ROL MODEL” yapıldı. Türkiye’de “Sol” böyle bir saçmalıktı.
Taksim’de tam yerine rast geldi, manzara koydular. Dizilerle ve derin dezenformasyonlarla hazırlanan “DAHİLİ BEDHAHLAR” sahneye sürüldü, “HARİCİ BEDHAHLAR” da ıslık çalıp, tempo tuttu.
Gezi, Türkiye’yi, Lozan Şartlarına dönmeye, dizüstü çökmeye zorlamaktır.
Gezi, Türkiye’ye “Anadolu’dan çıkamazsın, Lozan’ı deldirtmeyiz” saldırısıdır. Ama, atı alan Üsküdar’ı geçmiş, “TÜRKİYE ANADOLU’YU AŞMIŞTIR”!
Bu nedenle Türkiye son yılların en ağır saldırısına maruzdur. Bu zorlu günlerde sadece Erdoğan’ın dik durması yetmez, herkes “ERDOĞAN” olmalı, meydanlar “ERDOĞAN” dolmalıdır. Ülkenizi, Onurunuzu, Başbakanınızı “DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAH” lara kaptırmayın!
