Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
KUR’AN VE İNSAN
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
Aynı Depremi Bin Kere Yaşamak
İNSANA YATIRIM YAPMAK
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
Dilli şeytan
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Sıfır sorun politikası Lozan’la Türkiye’ye biçilen dış politika rolünün sonlandırılmasıdır.
Türkiye kurulurken ona ezeli bir düşman bırakıldı; Yunanistan!
Özal iktidara gelip 7/3 mü?- 7/4 mü? sorununu sonlandırıncaya kadar dış politika çapımız Yunanistan’a takılıp kaldı..
ABD, Yunanistan ve Türkiye’ ye yıllık yardım yapar, bunun oranı yıl boyunca tartışılır, Yunanistan manşetlerden inmezdi.
Özal, ABD ye yardım istemiyorum, ticaret istiyorum diyerek bu trajediye son verdi, Türkiye’yi, Yunan liginden çıkardı.
Osmanlı, son nefesini verirken bile düşmanları, zamanın Global güçleri olan İngiltere, Fransa, Rusya idi. Türkiye’nin muhatabıysa yetmiş yıl boyunca Yunanistan kaldı.
Türkiye’nin dış politikasında bir de ASALA ve PKK vardı. Türkiye’ye bir kaşık su münasip görülüyordu. Türkiye hedefi olmadığı için, hedef oluyordu.
Yunanlılar ve Ermeniler asırlarca Türkiye’nin mahallesi seviyesindeydiler. PKK, ayaklarımıza kendimizin bağladığımız bir zincirdi.
Özal Türkiye’nin dış politikasını değişime zorladı.
Beyaz Saray’ın kapıları “Lozan Tarzı” nın temsilcisi Kenan Evren’e 10 dakikalığına açılırken, “Yeni Tarz” ın temsilcisi Özal, ABD Başkanı’nın çiftliğinde saatlerce ağırlanıyordu. Kendin olmanın ilk semeresi alınıyordu.
Özal’ı takip eden fetret devrinden sonra, Davutoğlu ile Türkiye kendi rotasını çizen ülke konumuna tekrar döndü.
Türkiye kurulurken hilafetin kaldırılması ile global bir aktör olmaktan çıkarıldı. Çapı Anadolu sınırlarına indirgendi. Minimalist bir ülkeye dönüştürüldü.
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yok” safsatası, dış politika haline getirildi.
Bütün komşular düşmandı. Suriye ile aramız mayınlandı. Suriye Kore kadar uzaklaştırıldı. Arap dünyası yok hükmündeydi. Türk medyası Arap dünyasından tek satır geçmezdi. İsteyen, bugünlerde bile malum medyada bir yılda geçilen Vatikan haberleri ile Mekke haberlerinin sayısını kıyaslayabilir. Yunanistan, Ermenistan ezeli düşman, Rusya ile mesafeli idik, İran doğalgazından da şeriat bulaşırdı(!).
Tek dostumuz İsrail’di. Irkçılık ve kasıtlı “Arap Düşmanlığı” politikaları ile Türkiye yalnızlaştırılmış, İsrail’in kucağına itilmişti.
İktidar GALLATA TÜRKLERİ’nin elinden, TÜRKLER’ in eline geçtikçe Türkiye Anadolu’nun sınırlarını zorlamaktadır.
500 yıl aynı sokaklarda komşuluk yaptığımız, şimdi komşumuz olmuş ülkelerle sorunlarımızı sıfıra indirmek elbette çok doğru idi. Bunun 500 yıllık tecrübesini taşıyorduk.
Türkiye kanatlarını açarak, kanatlarının altına eski komşularını alarak onlarla birlikte uçacaktır. Kanatlarını kapatanlar, büzülenler uçamazlar.
Suriye bir istisna olmuştur, ama aşılacaktır. Esat yanlışlarıyla kendini ve ülkesini mahvetmiştir. Bertaraf olması kaçınılmazdır. Türkiye, Suriye için doğruları yapmıştır.
İsrail, büyüyen Türkiye’nin sıfır sorun politikası ile uyum sağladığı oranda huzura kavuşacak, aksi taktirde başı beladan kurtulmayacaktır.
Putin’in Dostluğu Aldatıcı, Yüze Gülmesi Haincedir
AKP-Sigara- Trafik
EKMELEDDİN SİSİOĞLU
Başkan Sisi-Diktatör Tayyip
Gezi Ruhu- Tayyip Ruhu
“YENİ KONYA”
‘Hürriyet’in Farkında mısınız?
“Soma” dan Kriz Yaratmak
Anneler Günü
1 Mayıs Burjuva Bayramı