Ermenilerin kılına dokunmadığımız yalandır.
Ermenilerin Hınçak(Çan Sesi) ve Taşnak terör örgütleri, batı kiliselerinin de provakasyon ve kışkırtmalarıyla, ahlaksızca ve haince Müslümanları arakadan hançerlemişler, binlerce masumu katletmişlerdir.
Ermeni teröristler Padişah Abdülhamid’e Yıldız camiinde suikast düzenleyecek kadar ileri gitmişlerdir.
Bunların mukabilinde Ermeniler için Halep’e toplu göç(tehcir) kararı alınmıştır.
Toplu göç bir soykırım değildir. Ama göç esnasında masum insanlara vicdanlara sığmayan uygulamalar yapılmıştır.
Masum Ermenilere yapılanlar o derece ileri gitmiştir ki Ankara Kütahya Kastamonu Konya valileri Mazhar, Faik, Reşit, Celal Beyler verilen emirlere uymayacaklarını bildirmişlerdir.
Halep Mebusu Artin Başgezeryan Konyalılara Ermenileri yıllarca evlerinde gizleyerek hayatlarını korudukları için teşekkürlerini iletmiştir.
Erdoğan ret ve inkar politikalarından vazgeçerek gerçeklere dönüş yolunu açmıştır.
Cumhuriyet dönemi tarih anlatımları, yalan uydurma abartı ve saptırmalar üzerine kuruludur.
Bunun misalleri pek çoktur.
Çanakkale’de bir Selahattin Adil vardır, o zaman Albay ve tüm topçu birliklerinin komutanıdır. Bayram olarak kutladığımız, ilk okullarda “Çanakkale geçilmez” in, “Çanakkale Zaferi” nin gerçek kahramanıdır.
1926 yılında M. Lareher, Çanakkale’de Türkler‘in bu zaferin tüm şerefini Cevat Paşa’ya verdiklerini yazıyordu. İlk tebriklerde, sadece Cevat Paşa’nın fotoğrafı vardır. Başka kimseden bahsedilmez.
Her iki paşa “Resmi Tarih” te hiç anılmazlar, zaferi vermiş tasfiyeden kurtulmuşlardır, yani “trampa” yapılmıştır.
Medine Kahramanı Fahrettin Paşa’yı Cumhuriyet kuşakları hiç bilmezler. Kabil’e yollanarak tasfiye edilmiş, silinmiştir.
Resmi tarihe göre büyük zaferler olan I. Ve II. İnönü için, Atatürk’ün silah arkadaşı Ali Fuad Cebesoy’un yeğeni Ayşe Cebesoy:
“30 Ağustos programını dinledim. Bir profesör konuştu. hicap duydum. 3O Ağustos Başkumandanlık Meydan Muharebesi’ni anlatırken İsmet Paşa’nın I. ve II. İnönü Savaşları’na değindi. Ve onları büyük zafer olarak nitelendirdi. Halbuki askeri olarak, ben bunu amcamdan ve hem tarihinden biliyorum, bunlar savaş değil. Yunanlıların yaptığı keşif taarruzlarıdır” demiştir.
Sarıkamış Faciası’nı takiben Enver Paşa İstanbul’a döndüğünde ilk iş olarak Sarıkamış’la ilgili sansür emri vermiştir. Bu sansür 90 yıl sürmüş facia milletten gizlenmiştir.
1929 yılında CHP, daha Çanakkale şehitlerinin kefenleri kurumadan İngiliz donanmasını ve askerlerini İstanbul’da ağırlamış, CHP liler ve İngilizler birlikte eğlenmişlerdir.
Türkiye, yıllarca Yunanlı ve Ermenilerle meşgul edilmiş, koskoca milletin çapı Yunanistan ve Ermenistan’ la denkleştirilmeye zorlanmıştır.
Artık Türkiye bu küçük rollere sığmayacak kadar büyümüştür.
Erdoğan, cesur bir huruç hareketi ile PKK meselesinde olduğu gibi Türkiye’ye biçilen dar elbiseleri yırtıp atmıştır.
Türkiye’nin yeri Yunanistan ve Ermenistan ligleri değildir.
Baravo Erdoğan!
