KUR’AN VE İNSAN
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
Aynı Depremi Bin Kere Yaşamak
İNSANA YATIRIM YAPMAK
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
Dilli şeytan
REZİLLİK DİZ BOYU
Altın Bitcoin dâhil hiçbir rakip tanımıyor…
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Bu son yaşadıklarımız kesinlikle gezi olaylarının devamı. Zira o zaman amacına ulaşamayan merciler eften-püften bahanelerle olayları devam ettiriyorlar. Bir türlü hazmedemedikleri demokratik sistemin sonuçlarını sabote etmek istiyorlar. Baktılar ki AK Parti normal ve meşru yoldan yenilmiyor, bütün ahlâki ve gayrı meşru yolları deniyorlar. Kendi yetiştirdikleri ve olaylara gönderdikleri çocukların cenazesi üzerinden de duygu sömürüsü yapmayı da elden bırakmıyorlar. Baba, örgütün bizzat üyesiymiş bazı basın organlarında okuduğuma göre. TV kanalındaki söyleşi de tam bir tiyatro sahnesiydi. Bilmem farkettiniz mi; annenin ağlaması bile sanki bir hazırlanmış sahneydi. Bana inanmıyorsanız, olayı izlemiş bir psikoloğa sorabilirsiniz. Çünkü acılı bir annenin yüreği kan ağlar, höyküre-höyküre ağlamaz.
At izi ile it izi de birbirine öyle bir karışmış ki, son zamanların Pensilvanya merkezli örgütün basın yayın organları da şimdilerde ibretlik bir yol almış gidiyor. Grupların çatışmalarını ve devletin, bankaların, şahısların işyerlerinin talan edilmesini de magazin haberi verir gibi zevkle veriyorlar, hem de abartarak. Hatta Cuma günkü haberlerinde İsrail’in Filistinlileri bombalamasını terör yuvaları bombalanıyor diye sunuyor, Allah ıslah etsin diyorum, onlar gibi beddua etmiyorum.. Ne demiş Mehmet Akif Ersoy: Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için geçmişe sövemem. Üzerine gitmediğiniz kedi tırmalamazmış. Ülkeyi sebep olduğunuz çirkin davranış ve aşırılıklarla milyar dolarlık zarara sokup, sonra da ülkenin polis ve hükümeti savunma kullandığında, polis aşırı güç kullanıyor diye ortalığı velveleye vermek neyin nesi? Türkiye tüm cevapları biliyor artık. O yüzden gücünü sandıkta kullanıyor. Tabii ki bu tür aşırılıkların da sonuçsuz kaldığı, kanıksandığı anda bu kez de ideolojilere ulaşmak uğruna sandık sisteminin yani ‘demokrasinin’ kaldırılmasına karşı çıkılması için eylem ve iç savaş çıkarsa da artık şaşırtmaz. Çünkü her ne olursa olsun değişmeyen son güç sandıktır, o yüzden sandıktaki sonuçlar da değişmediği sürece bazı grup ve örgütler sonuçları değiştirmek ve sarf ettiği amaçlarına ulaşmak için bu kez de kendi ‘demokratik ülke’ zihniyetleriyle de çelişip, amaca ulaşmakta her şey mubahtır düşüncesiyle bu kez de sandığımıza leke sürülmez umarız.
Yıllardır görüyoruz ki hiçbir aşırılığın ya da yasa dışı faaliyetlerin zihniyetlerin kabul edilmesinde bir faydası olmamıştır. Yakıp yıkmanın, insanlara ya da mallara zarar vermenin ne ülkeye ne de ‘fikirlere’ bir etkisi yoktur. Eskimiş fikirler, paslanmış çiviler gibidir onları söküp atmak çok zordur, demiş Cenap Şahabettin. Oturmuş fikirleri değiştiremezsiniz ve bu çiviler de şiddetle sökülmez, kimse kimsenin fikirlerini kavgayla ve dayakla değiştiremez, değiştiremedi de. Geçmişe baktığımızda da bunu görüyoruz. Peki, neden hâlâ bunda ısrar ediliyor. Bu gerginlik niye?
Gelin, gücümüzü ülkemize yakışır şekilde sandıkta gösterelim, ideolojilerimiz ve zihniyetlerimiz her ne olursa olsun çoğunluğun egemen olduğu bir sistemde yaşayalım, daha önemlisi birliğimizi ve ideolojik zaaflarımıza yem atarak vatanımızı karıştırmak isteyenlere fırsat vermeyelim.
Cemreler
Cerablus Ve Türkmenler
Hoca Ahmet Yesevi
Selçuk Üniversitesi Ve Rektörü
Nazarbayev Türkiye’ye Geliyor
Bir Öğrencimin İtirafları
Erken Kurban Bayramı
Zanaatkarlara Hasretiz
Bayrağımda Kan Sesleri
Al Bayraktan Gök Bayrağa Selam Olsun