Erdoğan aday İmamoğlu aday ama biri daha var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa İl Kongresi'nde bütün siyasi dengeleri alt-üst eden bir ifade kullandı. Daha doğrusu bu direkt olarak Cumhurbaşkanı'nın ifadesi değildi. Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses ile doğaçlama gelişen diyalogun sonucuydu. İbrahim Tatlıses, Cumhurbaşkanı'na sordu, "bir kez daha var mısın, yok musun” diye. Cumhurbaşkanı, "sen varsan varım” diyerek güçlü adaylık sinyali verdi. Bundan sonra Türkiye'de artık farklı şeyler konuşulacak, Türkiye'nin gündemi değişecek. Cumhurbaşkanı gibi çok tecrübeli, siyasi olgunluğa ulaşmış bir kişi boşuna böyle bir ifade kullanmaz. Cumhurbaşkanı'nın yüz ifadesinde de zaten bu sözün şakayla karışık söylenmiş bir ifade olmadığı anlaşılıyor. Soran da ciddiydi, cevap veren de ciddiydi bence.
Cumhurbaşkanı açık bir şekilde 3. döneme yani 2028 yılında veya öncesinde yapılacak olan bir seçimde yeniden başkanlığa aday olduğunu açıklamış oldu. Bu bir seçim süreci için çok önceden verilmiş bir karar olmasına rağmen sürecin dinamikleri ve konjonktür ele alındığında aslında zamanlamanın doğru olduğu söylenebilir.
Erdoğan'ın sonraki dönem aday olacağı kesinleşti. Bundan sonra Türkiye'de en çok Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olup olmayacağından öte aday olup olamayacağı konuşulacak. Çünkü anayasada bir kişi üst üste 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. 3. dönem kapalı gibi görünüyor ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi önceden seçim kararı alırsa Erdoğan'ın 3. defa seçilmesinin önü açılıyor. Böylece Erdoğan ezberleri bir kez daha bozacak.
Türkiye Erdoğan'ın liderliğindeki son yirmi yılda çok zor şartlar altında önemli merhalelerden geçti. İçeride Gezi hadiseleri, 17-25 Aralık yargı darbesi, 7 Şubat MİT kumpası, 15 Temmuz darbesi dışarıda ambargolar, Suriye talanı, Rusya-Ukrayna savaşı ve daha neler neler… Adeta kıldan ince kılıçtan keskin bir köprülerden yüründü. Düştü düşecek denilirken Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye bu ateş çemberinde güçlenerek çıktı. Ve artık bütün dünya Türkiye'nin dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan politikalarının ne kadar doğru olduğunu anlamış oldu. Aslında daha bölgede çözülecek çok sorun var ve işin ilginç tarafı da bu sorunların çözülebilmesi için Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lidere ihtiyaç duyuluyor. Evet Türkiye'nin sorunları var. Evet AK Parti yoruldu ve maalesef ki AK Parti'nin içerisinde Sayın Cumhurbaşkanına ayak uyduracak kadroların bulmasında da zorluklar yaşanıyor. Onca yaşına ve onca yorgunluğuna rağmen AK Parti içerisindeki en dinamik kişi, en üretken kişi, en kreatif kişi yine Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan'ın il kongreleri ve genel kongreyi öne almasının da artık bir amaca matuf olduğu ortaya çıkmış görünüyor. Muhtemeldir ki Erdoğan önce parti vitrinini ardından Bakanlar Kurulunu yenileyecek. MKYK'da büyük oranda değişiklikler bekleniyor. Güçlü, güven veren, dürüst, çalışkan, temiz ve zinde bir yapılanma hedefleniyor.
Tahminim kongreden sonra cumhurbaşkanının uluslararası meselelerin yanı sıra sıkı bir programla ekonomiye odaklanacağı yönünde. 2025'i ekonomide restorasyon, 2026'yı ise çıkış yılı gören Erdoğan 2027 Nisan veya Mayıs'ında ülkeyi seçime götürecek. Ben, ekonomiyi rayına oturtan bir Erdoğan'ın üçüncü kez seçileceğine kesin gözüyle bakıyorum.
Muhalif cenah buna ne diyecek onu bilmiyoruz ama büyük bir ihtimalle muhalefet de Recep Tayyip Erdoğan'ı seçimde yenme gayesi ve amacı içerisinde olacak ve bir yıl önceki seçime onlar da destek verecek. Evet artık bir yıl öncesinde yapılacak olan bir seçimin cumhur adayı Recep Tayyip Erdoğan. Zaten Cumhur İttifakı'nın en önemli ayaklarından birisi olan Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı Devlet Bahçeli aylardır Erdoğan'ın üçüncü defa aday olması gerektiğini ve bunun Türkiye'nin menfaatine olduğunu söylüyor. Dolayısıyla burada sorun yok. Cumhur İttifakı adayı belli olduğuna göre acaba Millet İttifakı'nın adayı kim olacak? İmamoğlu bir adım önde görünüyor. Ancak CHP'de ikinci bir aday da sürpriz değil. DEM destekli İmamoğlu ile küskün CHP'liler ve sağ küçük partilerin (Yeni Yol) desteklediği Mansur Yavaş. Bu formülde seçimin ikinci tura kalması zorlanacak. Muhalefet ikinci turda İmamoğlu- Yavaş ikilisinden hangisi yüksek oy alırsa orada birleşecek.
İmamoğlu önceki gün bir muhalif kanalda İstanbul Belediye Başkanı gibi değil cumhurbaşkanı adayı gibi konuştu. Programda uluslararası meselelerden İstanbul'un sorunlarını konuşmaya sıra bir türlü gelmedi. Özel hazırlanılmış ve üzerinde ciddi çalışılmış bir program olduğunu anlamamak için saf olmak gerekir. Bugünün penceresinde baktığımda sonraki seçimde İmamoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylıklarını açıkladıkları söylenebilir. Ancak siyasette 24 saat bile yeri geldiğinde çok uzun bir süre. Bekleyip göreceğiz.
Yazarın Diğer Yazıları