Türkiye’nin kredi risk primi CDS’ler daha fazla düşer mi?

Özellikle 2000'li yıllardan sonra türev piyasalarda finansal bir seçenek olarak yoğun bir şekilde kullanılmaya başlayan CDS'ler bir ülkenin temerrütte düşme riskine karşı alacaklıyı korumaya yönelik bir sigorta işlemidir. Burada ödenecek risk primi maliyetlerinin düşük ya da yüksek olmasını belirleyecek olan şey borcun yönetilebilirlik seviyesiyle ilgilidir. Kredi risk primlerinin yüksek olması temerrüt riskinin yüksek olduğunu göstermekle birlikte çoğu zaman spekülasyona açık bir durumdur. Kredi risk priminin düşük olması ise uluslararası finansman sağlayıcıları açısından ekonomik istikrar ve güven unsuru olarak kabul edilmektedir.

2023 yılı haziran ayından buyana kredi risk primi CDS'lerdeki olumlu gelişmeler nedeniyle finansal iklimdeki pozitif yaklaşımlar Türkiye lehine dönmeye başlamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetiminin küresel piyasalarda güven telkin edici yaklaşımlarıyla birlikte uyulamaya konulan ekonomi politikaları neticesinde ülkemizin CDS oranları 700 baz puandan 300 baz puanların altına gerilemiştir.

Türkiye gibi dış kaynağa ihtiyacı olan ülkeler açısından kredi risk primi oranlarındaki düşüşün neden önemli olduğunu sıralayacak olursak mesele daha iyi anlaşılacaktır.


• Kredi risk primi (CDS) oranlarındaki düşüş; ekonomik istikrara, enflasyonun düşmesine, büyümenin istikrarlı bir şekilde devam etmesine, işsizlik oranlarının azalmasına, cari açığın kontrol altına alınmasına ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi gibi ekonomik parametrelere olumlu katkılar sağlar.

• Kredi risk primi (CDS) oranlarındaki düşüşler; döviz kurları üzerindeki volatiliteyi azaltacağı için dış ticareti olumlu etkiler. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisini daha fazla artırır. Manipülatif kur ataklarının önlenmesine yardımcı olur.


• Kredi risk primi (CDS) oranları düştükçe; bir ülkenin borçlarını yönetebilme kapasitesi daha efektif olacaktır. Ekonomik ve mali reformların hayata geçirilmesini teşvik eder.

• Kredi risk primi (CDS) oranlarındaki düşüşlere bağlı olarak; küresel piyasalardaki düşük faiz oranlarından, likidite bolluğundan, gelişmekte olan piyasalara yönelik yatırımcı ilgisinden daha fazla istifade edilir.


Türkiye'nin CDS oranları elbette ki daha da düşebilir, ancak bu durum uygulanmakta olan ekonomik politikaların sürdürülebilirliğine bağlıdır. Kredi risk primi oranları düştükçe; global piyasalardan borç bulma maliyetleri azalacak, doğrudan yatırımlar hızlanacak, döviz kurlarındaki volatilite azalacak, sürdürülebilir büyüme ve ekonomik istikrara imkan sağlayacaktır.

 

 


Yazarın Diğer Yazıları