DOLAR
38,56
EURO
43,57
STERLİN
51,36
GRAM
4.193,83
ÇEYREK
6.893,71
YARIM ALTIN
13.778,41
CUMHURİYET ALTINI
27.428,81

Yıllık enflasyondaki düşüşe rağmen hayat pahalılığı neden azalmıyor?

Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı. Enflasyon aylık bazda yüzde 3 artarken; yıllık bazda ise yüzde 37,86'ya gerilemiş oldu. Artış oranının en yüksek olduğu gruplara bakıldığında; gıda ve içecek grubu, ulaştırma ve konut sektöründeki artışlar dikkati çekmektedir. Maalesef bu üç ana grup direk olarak dar gelirli kesimleri etkileyen, hayat pahalılığının en yüksek olduğu gruplardır. Tabiki burada esas belirleyici faktör konut sektöründeki artışlardır. Ne yazık ki temel mallardaki enflasyon düşüşü hizmet enflasyonundaki kalemler tarafından yeterince desteklenmediği için yıllık enflasyondaki düşüş toplumsal hayatta hissedilir bir ferahlama oluşturamıyor. Bu durum da dezenflasyon sürecine olan inancı ciddi manada tehdit ediyor. Burada özellikle eğitim ve kira kaynaklı enflasyon kalemlerindeki artışlar başı çekmektedir. Enflasyon verilerinin ayrıntısına girildiğinde; üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) aylık ve yıllık gerçekleşmelerin tüketici fiyat endeksinden (TÜFE) daha düşük olması yıllık enflasyondaki düşüş için ümitlerimizi korumaya yardımcı olmaktadır.


Gelinen noktada yıllık enflasyondaki düşüşe rağmen aylık enflasyonun hala yüksek olması talebi öldürmek üzere kurgulanan politikaların tek başına yeterli olmadığını; arzı artırmaya yönelik politikalara daha fazla odaklanmak gerektiğini ortaya koymaktadır. Ekonomi yönetiminin bu durumun farkında olarak konut sektörünü, tarım sektörünü ve nitelikli üretimi teşvik edici politikalar geliştirmeye çalışması sorunun kaynağıyla ilgili farkındalık açısından oldukça önemli ve değerlidir.


Enflasyonla mücadeleyi destekleyecek makro finansal gelişmelerde çok hızlı mesafe kat edilmesine rağmen; hayat pahalılığını artıran fiyat istikrarsızlığı sorununu çözmekte hala istenilen seviyede olamayışımızın en temel nedeni firmaların keyfi fiyat uygulamalıyla piyasalardaki tahmin edilebilir fiyatlama davranışlarını sabote etmeleridir.


Özetleyecek olursak yıllık enflasyondaki düşüşe rağmen; giydirilmiş enflasyon probleminin çözümünde yeterince mesafe alınamadığı için sorunun çözümü giderek zorlaşmaktadır. Örnekleyecek olursak son bir hafta içinde 1 kilogram kemiksiz kuzu etini; en düşük fiyata satan firmayla en yüksek fiyata satan üç firma arasındaki fiyat farkı yüzde 40'lara dayanmış durumdadır. Her üç firmanın da para kazandığı düşünüldüğünde ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Maalesef ülkemizdeki yüksek enflasyon sorununun bir numaralı sebebi ticari ahlak yoksunluğudur.

Yazarın Diğer Yazıları