Ghosting, love bombing ve gaslighting'ten sonra hayatımıza slow fading terimi de girdi. Slow fading, her ne kadar ghosting'e benzese de, bir noktada bu davranış biçiminden ayrılıyor.
Ghosting'te partnerlerden biri, ortada görünür hiçbir sorun olmadığı halde iletişimi keserek, aramalara ve mesajlara geri dönmüyor. Ancak Slow fading'te iki taraf da zaman geçtikçe sessizliğe gömülüyor.
Slow fading, tarafların ilişkiyi sonlandırmak istemesi ama bunu açıkça ifade etmek yerine yavaşça geri çekilmesi durumu olarak tanımlanıyor. Bu kişiler, birlikte plan yapmayı bırakıyor ve birbirlerine daha az mesaj atmaya başlıyor. İlginin kaybolduğu bir şekilde belli oluyor ancak direkt ''bitirelim'' demekten kaçınılıyor.
Günümüzde sıkça karşılaşılan slow fading, maruz kalan kişinin özgüvenini zedeleyebiliyor. Belirsizlik içinde kalan bireylerde, zamanla ''Acaba sorun bende mi?'' şüphesi ortaya çıkıyor.
Slow fading'in, son zamanlarda ghosting'ten daha fazla tercih edilmesinin sebebi ise birçok kişinin, ghosting'i kaba ve acımasız bulması. Bu nedenle sessizce iletişimin sönümlenmesi hedefleniyor.
Slow fading'i ''yumuşatılmış ghosting'' olarak ifade eden Vogue yazarları, bu davranışın genellikle kaçıngan bağlanma stiline sahip olan insanlarda görüldüğünü öne sürüyor. Slow fading, suçluluk duygusundan kaçınma ve kontrolü elde tutma arzusuyla da gelişebiliyor.
Slow fading'in getirdiği belirsizlik, özellikle kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerde daha derin izler bırakabiliyor. Bu kişiler reddedilme korkusunu daha yoğun yaşamalarının yanı sıra, partnerlerinin her davranışlarını analiz etme eğilimi gösteriyor.
Uzun süreli belirsizlik ve umutsuzluk, duygusal yorgunluk yaratabiliyor. Bu nedenle iletişimlerde şeffaf olmak, kişilerin ruh sağlığı adına büyük önem taşıyor.
Kaynak: Haber Merkezi
