Türkiye'nin tahıl ambarı Konya Ovası son yılların en kurak kış mevsimini geçirdi. Yeraltı su kaynaklarının da çekilmesiyle kuraklık tehdidi en üst seviyeye çıktı. Konya Ovasında yağışların azaldığı sonbahar ve kış aylarının ardından Mart ve Nisan ayında gelen yağışlar üreticilerin umutlarını artırdı.
Şubat'tan itibaren ara ara düşen yağışlar özellikle mart ve nisan itibariyle yağan yağmur sadece çiftçiyi değil tüm toplumu sevindirdiğini söyleyen Selçuk üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı;
Yağışlar en kritik dönemlerde geldi
İlk kez ocak ayının ortasında çiftçilerimiz sulama yapmaya başladılar. Bu Konya'da 25-30 yıldır ilk kez karşılaştığımız bir durum… Çok kritik dönemlerde yağış aldık. Şubat yağışı özellikle biraz daha karla karışıktı. Hiç çıkış yapamayan alanlardaki tohumların çıkmasını sağladı. Devamında mart yağışları bitkilerin daha iyi gelişmesine yaradı. Nisan yağışları da bitkilerin yavaş yavaş sapa kalktığı, başak planlaması yaptığı dönemde ilaç gibi geldi.” Dedi.
Tarımsal kuraklık riski yok!
Uzun yıllara göre şubat ayına kadar %60 daha az yağış aldık. Nisana göre baktığımızda bu oran yüzde 20'lere kadar düştü. Yani oranlama yaptığımız zaman uzun yıllar ortalamasının yüzde 25-30 gerisindeyiz ama tarımsal kuraklık riski tamamen ortadan kalktı.
Göl ve barajların kapakları kapalı!
Beyşehir Gölü'nde hala eşik kot değerine ulaşamadık, ovaya su veremiyoruz. Yine önemli su kaynaklarından biri olan Seydişehir'deki Suğla depolama havzasında eşik değere yeni yeni ulaşıyoruz. Suğla'dan da ovaya su verilemiyor. Tabi yerüstü su kaynaklarının istenilen seviyede olmaması nedeniyle buradan beslenen Çumra ve Karatay'ın bazı mahallelerine kanaldan su verilemiyor. Kış mevsiminde yeterli kar yağmadığı için ortaya çıkan bu durum tarımsal manada bir olumsuzluk olarak hala karşımızda…
Rekolte 3 milyon tonu aşabilir
İnşallah nisan sonlarına doğru bir miktar yağış aldığımız takdirde, mayısta da 30-40 milimetrelik bir yağış ile Konya ovasında uzun yıllar ortalaması olan 3 milyon tonu (2 milyon ton buğday + 1milyon ton arpa) geçebiliriz. Bu rekolteyi yakalamamız için önümüzde hiçbir engel yok.
İklime göre tarım yapılsın
Çiftçilerimiz 15-20 Nisan'dan sonra artık yavaş yavaş baharlıklarını ekmeye başlasınlar. Bu tav kaçırılmasın. Özellikle ayçiçeği soğuk havaya daha iyi direnir. Şu unutulmasın! Çok erken ekim yapmanın toprak ısınmadıkça hiçbir faydası yok. Artık her yıl iklime göre tarım yapmak zorundayız. Geleneksel alışkanlıkları uyguladığımız zaman ciddi zararlar ortaya çıkabilir.
(Kemal Sayın-Meltem Gürbüz)