Türkiye tarihi bir gün yaşıyor.
1 Ekim 2024'te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM sıraları ile tokalaşmasıyla başlayan süreçte başlayan İmralı görüşmelerinden nihayet sonuç çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin teröre karşı sıfır taviz tavrıyla ilerleyen Terörsüz Türkiye sürecinde sona gelindi.
DEM Parti heyetleri ile 3'üncü kez görüşen Abdullah Öcalan PKK ve tüm gruplara silah bırakma çağrısı yaptı.
İmralı'da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan'ın merakla beklenen mesajını Pervin Buldan kamuoyuna duyurdu.
"PKK KENDİNİ LAĞVETMELİDİR"
Yapılan çağrıda "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini lağvetmelidir." denildi.
İşte o tarihi çağrıdan satır başları:
"PKK, insanlık tarihinin en şiddetli dönemi olan 20. yüzyılda, iki dünya savaşı arasında, reel sosyalizmin deneyimi ve dünya çapındaki Soğuk Savaş'ın gölgesinde doğmuştur. Kürt gerçekliğinin açıkça inkârı, temel hak ve özgürlükler – özellikle ifade özgürlüğü – üzerindeki kısıtlamalar, PKK'nin ortaya çıkışı ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
PKK, benimsediği teori, program, strateji ve taktikler açısından yüzyılın ağır gerçekleri ve reel sosyalizmin sistemi altında şekillenmiştir. 1990'larda reel sosyalizmin iç dinamikler nedeniyle çökmesi, ülkede Kürt kimliğinin inkârının çözülmesi ve ifade özgürlüğünde yaşanan iyileşmeler, PKK'nin varoluşsal anlamının zayıflamasına ve aşırı tekrara düşmesine neden olmuştur.
TÜRK VE KÜRTLERİN TARİHİ BİRLİKTELİĞİNE VURGU
Türk-Kürt ilişkileri, bin yılı aşkın bir tarihte karşılıklı iş birliği ve ittifak temelinde şekillenmiş, Türkler ve Kürtler varlıklarını sürdürebilmek ve hegemonik güçlere karşı direnebilmek için bu gönüllü ittifakı korumayı hayati bir gereklilik olarak görmüştür.
"TARİHSEL İLİŞKİ YENİDEN YAPILANDIRILMALI"
Kapitalist modernitenin son 200 yılı, esas olarak bu ittifakı bozmayı amaçlayan süreçlere sahne olmuştur. Sınıfsal çıkarları doğrultusunda hareket eden güçler, bu amacın ilerletilmesinde önemli roller oynamıştır. Cumhuriyet'in tekçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Bugün esas görev, inançları da dikkate alan kardeşlik ruhu içinde, tarihsel ilişkiyi yeniden yapılandırmaktır.
DEMOKRATİK SİYASET ÇAĞRISI
Demokratik bir topluma duyulan ihtiyaç kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu ve en geniş çaplı silahlı hareketi olan PKK, toplumsal bir taban ve destek bulmuş, esas olarak demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından ilham almıştır.
Aşırı milliyetçi sapmaların kaçınılmaz sonucu olan ayrı bir ulus-devlet, federasyon, idari özerklik veya kültürel çözüm önerileri, toplumun tarihsel sosyolojisine yanıt verememektedir.
Kimliklere saygı, özgürce kendini ifade etme, toplumun her kesiminin kendi sosyo-ekonomik ve siyasi yapıları çerçevesinde demokratik olarak örgütlenmesi, ancak demokratik bir toplum ve siyasi alanın varlığıyla mümkündür.
"DEMOKRASİNİN ALTERNATİFİ YOKTUR"
Cumhuriyet'in ikinci yüzyılı, ancak demokrasiyle taçlandırılırsa kalıcı ve kardeşçe bir süreklilik sağlanabilir. Siyasal sistemin inşasında ve gerçekleştirilmesinde demokrasinin alternatifi yoktur. Demokratik mutabakat, temel yöntemdir.
Barış ve demokratik toplum çağının dili de bu gerçekliğe uygun olarak geliştirilmelidir.
"TARİHİ SORUMLULUĞU ÜSTLENİYORUM"
Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu irade ve diğer siyasi partilerin bu çağrıya olumlu yaklaşımı, silah bırakma yönünde bir çağrı yapmam için uygun bir zemin oluşturmuştur. Bu tarihi sorumluluğu üstlenerek, bu çağrıyı yapıyorum.
"TÜM GRUPLAR SİLAH BIRAKMALIDIR"
Her modern topluluk ve parti gibi, varlığı zorla ortadan kaldırılmadığında, gönüllü olarak hareket etmesi gerektiği gibi, kongrenizi toplayın ve bir karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.
Birlikte yaşamaya inanan ve çağrıma kulak veren herkese selamlarımı iletiyorum."
Kaynak: Haber Merkezi