E-gazete
Bakan Şimşek, Merkez Bankası'nın faiz kararına yönelik sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Şimşek, Türkiye Yüzyılı'nın temel felsefesinin istikrar, güven, sürdürülebilirlik kavramları ile somutlaştığını belirterek, "Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir" dedi.
'GÜVEN, KURALA GÖRE POLİTİKALARLA TEMİN EDİLİR'
Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez önkoşul olduğunu ifade eden Şimşek, "Sürdürülebilir büyüme bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışı ile sağlanır. Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir" ifadelerini kullandı. 
Şimşek, fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikalarının, kurala dayalı öngörülebilir maliye politikasının, piyasa ekonomisinin, serbest kambiyo rejiminin ve dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesinin Türkiye'ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağını aktararak, şöyle dedi:
"Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür. 2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki ekonomi politikalarında yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de ifade edildiği üzere ekonomi felsefemizin temeli teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankası'nın aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek."