“En Büyük Sürpriz” Bizi Bekliyor Olabilir mi?
KİLAB-İ KONYA (KONYA’NIN KÖPEKLERİ)
YILDIZLAR AKŞAM DOĞAR
DÜNYANIN ALGI YÖNETİM MERKEZİ; TOVİSTOCK
ACİLEN
POZİTİF PSİKOLOJİ İLE KENDİNİ TANI
KOZMETİK CİLT YAĞLARI
ÖLDÜRÜLEN BİR ÖĞRETMEN VE BİR EĞİTİM SİSTEMİ
KULLANDIĞIMIZ TABİRLER VE İSLAMİ HASSASİYETİMİZ
Müfredata bilinçli eleştiri de eklensin
BEŞ ŞEY GELMEDEN BEŞ ŞEYİN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ
Teknolojik Bir Mesele
Güvenli Araç ödemesi Ertelendi
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
Gerçekten ‘fahiş fiyat’ var mı?
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
İnsan olmanın gereği; yardımlaşmaktır. Nereli, hangi ırktan, hangi renkten, hangi inançtan, hangi cinsten olursa olsun "amasız”, "fakatsız” yanında olabilmek, yaraları sarmak, dertlere derman olmak, düşene destek vermek…işte bu duygular, ete kemiğe büründüğü zaman bir anlam ifade ediyor.
İyi gün dostu değil, kötü gün dostu olabilmek önemli. Bunda ölçü; "yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” anlayışıdır. İnsanı sevebilmek için, Allah'ı sevmek şarttır. Allah'ı sevmeyen insanı ve hiçbir canlıyı sevemez.
Sadi Şirazi şöyle der: "Sevgin yoksa dost arama”
Hz. Ali (KV); "kalp kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.” Der.
Milletimiz, bu yönüyle dünyada üne kavuşmuştur. Hangi coğrafyada; deprem, sel, yangın ve benzeri tabii afet olursa, vakit kaybetmeden yardım elini uzatır. Son felaket olan Elazığ'da da aynısı olmuştur. Zira acının; dili, rengi, inancı, cinsiyeti olmaz. Ateş düştüğü yeri yakar.
Suriyelileri Türkiye'de barındırmanın altında bu güzellik yatar! Bizim milletimizde; Ensar olma anlayışı fazlasıyla vardır. Bu imani duyguyla hareket edildiği için sırtımız yere gelmiyor. Bu islamî hassasiyet yüzünden Türkiye'de kenetlenme çok oluyor! Bu yüzden bizi Suriyelileştiremiyorlar ve Suriyelileştiremeyecekler. Dünya çapında Müslümanlar, Kur'anî ilkeler istikametinde hareket ettikleri sürece asla mağlup olmayacaklardır. Çünkü tarihte örnekleri vardır. Kur'an'da rabbimiz; "yeryüzüne inananlar hakim olacak” der.
Can Oldunuz mu?
Bombalar elinde, patladı her gün,
Ateşin altında, hiç öldünüz mü?
Mayının üstünden, atladı her gün,
Savaş korkusunda, can oldunuz mu?
Süperim diyerek, canlar yakarlar,
Anaya babaya, kanca takarlar,
Evini barkını, kanla yıkarlar,
Yurdundan sürülen, can oldunuz mu?
Malını mülkünü, terk ediyorlar,
Bağı bahçesini, berk ediyorlar,
Bütün acıları, zerk ediyorlar,
Anadan ayrılan, can oldunuz mu?
Gurbet ellerinde, mülteci kalan,
Yaban yollarında, gariban olan,
Herkesten silleler, küfürle dolan,
Gözü yaşlı düşkün, can oldunuz mu?
Taşı yastık yapmış, uyumak için,
Karnını çöplerden, doyurmak için,
Açlıkla tokluğu, ayırmak için,
Karnı aç olana, can oldunuz mu?
Bulamayabilirsin!
Ey vefasız sevgili, Üzme beni bu darda,
Candan seven dostları, bulamayabilirsin,
Gözyaşları içinde, bir gün beni arar da,
Helallikler istersen, alamayabilirsin!
Dillerini har edip, cana batırma sakın,
Ağyarları yar edip, dostu bitirme sakın,
Gönülleri nar edip, kana yatırma sakın,
Nadim olmazsan eğer, kalamayabilirsin!
Canlar canlara muhtaç, tek başına olamaz,
Eller ellerden üstün, bir kenarda kalamaz,
Hak sevgisi ebedi, hiçbir fani alamaz,
Bu canlara bir selam, salamayabilirsin!
YILDIZLAR AKŞAM DOĞAR
HAYAT VEREN PRENSİPLER
DENGEYİ BOZDUK!
NE KADAR DOĞRUYUZ?
ANNE ŞİİRLERİ!
OSMANLICA MI? OSMANLI TÜRKÇESİ Mİ?
KELİMELERİN RUHU!
ÜZÜLMEMEK İÇİN
HER GÜN YENİ BİR HESAP AÇILIYOR!
DURMAK YOK; ŞİİR ŞÖLENİNE DEVAM