İKİ GÖNÜL İNSANI!

Mevlana ve şems-i Tebrizi'nin sözlerine baktığımız ve kendimize bunlardan birer hisse çıkardığımız zaman her iki değerli insanı da anlamış oluruz. Zaten amaç da budur. Şöyle diyor o değerli insanlar;

"Canım tenimde oldukça Kur'anın kölesiyim. Ben, Hakk'ın seçkin peygamberi Muhammed (sav)'in yolunun toprağıyım. Her kim bundan başka benden bir söz naklederse, ondan da bizarım, o sözü söyleyenden de bizarım.”

"Önümde ayran tasım oldu mu, Allah'a yemin ederim ki kimsenin balını düşünmem. yoksullukla ölüm kulağıma sürtünse bile hiçbir zaman özgürlüğü köleliğe değişmem.”

"Allah'tan uzak düşen her kötü kişinin kâfirliği, firavunluğu; genellikle aklının noksanlığından ileri gelir.”

 

MEVLANA'NIN YEDİ ÖĞÜDÜ

 

  1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
  2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
  3. Başkalarının kusurunu örtmede, gece gibi ol,
  4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
  5. Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
  6. Hoşgörüde deniz gibi ol,
  7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. (Mevlana'nın Tefekkür Dünyası, Kazım Öztürk, Tebeşir Yayınları, Konya, Ocak 2010)

 

ŞEMS-İ TEBRİZİ'NİN ON ÖĞÜDÜ

    1. Alah'ı tanıdığınızı iddia ediyor, fakat ona olan borcunuzu vermiyorsunuz. Bu borcu, fakir ve muhtaçlara ihsanda bulunarak ödeyin.
    2. Kur'an-ı Kerim'i okuyorsunuz fakat hüküm ve kurallarından haberiniz yok. Okuduklarınızı uygulayın.
    3. Şeytanın, düşmanınız olduğunu iddia ediyor, fakat ona itaat ediyorsunuz. Onun tekliflerini geri çevirin.
    4. Kendinizi Muhammed (SAV) ümmetinden sayıyor, fakat sünnetini uygulamaya çalışmıyorsunuz.
    5. Cennete girmek istediğinizi söylüyor, fakat ona girmek için gerekli hiçbir ameli işlemiyorsunuz.
    6. Ateşten kurtulmak istiyor, fakat günahlarınızı ve kötü amellerinizle kendinizi durmadan ona doğru sürüklüyorsunuz.
    7. Ölümün herkese geldiğini biliyor, fakat ona hiçbir hazırlıkta bulunmuyorsunuz.
    8. Bütün din kardeşlerinizin kusurlarını görüyor, fakat kendi kusurlarınızı görmüyorsunuz.
    9. Allah'tan gelen bütün nimetleri şükretmeden yiyor ve kullanıyor, fakat O'na olan minnettarlığınızı size verdiği nimetlerden muhtaçlara tasadduk ederek göstermiyorsunuz.
    10. Ölülerinizi, aynı sonun sizin de başınıza geleceğini bile bile, ibret almadan, gömüyorsunuz. (Şems-i Tebrizi'nin Evrensel Mesajları, NKM Konya, 2010)

Gerçekten, yukarıda kitabımdan aldığım bu güzel sözleri hayatımıza hakim kılarsak; dünyada; terör, kin, kan, düşmanlık, öfke, insanlık dışı tavırlar olabilir mi? Eğer yeryüzünde sıkıntı varsa, insanlar birbirini bir hiç uğruna gözünü kırpmadan öldürebiliyor, hayat hakkı tanımıyorsa, trafikte, insani ilişkilerde bir başı boşluk hüküm sürüyorsa; Mevlana'yı da, şemsi de sadece tarihi birer şahsiyet olarak bilmiş ve insanı inşa etme yönlerini görmemişiz demektir. Dünyayı imar etmek ancak böylesine gönül mimarlarına itibar etmekle mümkündür.

Az Bulunuyor!

 

Gezsen dünya kentini, bulurum diye,

Ruhu temiz duranlar, az bulunuyor,

Sohbet ile derdini, alırım diye,

Gönüllere girenler, az bulunuyor!

 

Yaratığa hidayet, Hakkın sözleri,

Kur'an'daki her ayet, süsler özleri,

Hakiki düşünceler, besler bizleri,

Gerçekleri görenler, az bulunuyor!

 

Kılıklar kıyafetler, adam etmiyor,

Şölenler ziyafetler, lezzet katmıyor,

Riyakâr nezaketler, özde tutmuyor,

Sevdiğini saranlar, az bulunuyor!

 

Dili kalbinde olan, tefekkür eder,

Dilârâları bulan, tezekkür eder,

Rab rızasını alan, teşekkür eder,

Kalbi toplu vuranlar, az bulunuyor!

 

Yunusvari erenler, gerçeği bulur,

Cana gönül verenler, deryaya dalar,

Nefsi terbiye eden, Rabbini bilir,

Hakikate varanlar, az bulunuyor!


Yazarın Diğer Yazıları