HAYATIMIZ FELÇ OLUYOR

Çin'de ortaya çıkan ve tüm Dünya'ya yayılan virüs nedeniyle hayatımız felç oldu. Okullar tatil, maçlar seyircisiz, konserler, konferanslar, sosyal etkinlikler iptal. AVM'ler, çarşı pazar durgun, hastane acil servisleri tenha… Bu saydıklarım ticaret ve sosyal hayatımızı olumsuz etkiledi. Bununla beraber özellikle yurt dışı seyahatlere yasak gelmesiyle birlikte Türkiye'ye gelecek vatandaşlarda mağdur oldu. Çin'in önlemde geç ve yetersiz kalması, aynı şekilde İran'ın bu salgını ciddiye almaması, Avrupa'nın yine tedbirsiz davranması süreci buraya kadar getirdi. Suriye meselesini konuştuğumuz gündem bir anda değişti. Artık haberlerimiz, sohbetlerimiz, şakalarımız, paylaşımlarımız Korona virüs etrafında dönüyor. Ancak her zaman olduğu gibi maalesef dedikodular bitmiyor. Resmi açıklamaya göre bir birine bağlantılı 5 vaka tespit edildiği söylense de "Aslında çok sayıda var”, "Virüsten ölenler var”, "Devlet saklıyor” gibi yaklaşımları, dedikoduları duyuyoruz. Panik havası oluşturmak isteyenlerin tam da aradığı ortam. Panik havası birilerini harekete geçirir. Fırsatçılara, karaborsacılara, rantçılara gün doğar. Ticaretin belini büker. Aslına bakarsanız haberlerimizin yada tartışma programlarımızın tamamını bu virüse ayırmak, sürekli gündem de tutmak ne kadar doğru bilemiyorum. Tabi ki vatandaşın bilinçlenmesi adına konuşulması gerekiyor. Tüm kamu kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere herkesin top yekün bu virüse karşı tedbir ve önlem alması gerekiyor. Ancak sürekli bu mesele üzerinde hayatımızı şekillendirmeye kalktığımız zaman hatayı orada yaparız. Bu süreç aslına bakarsanız kişisel temizliğin önemini bir kez daha hatırlattı bize. Biz inancımız gereği hem vakit namazlarında, hem yemek öncesi ve sonrasında ellerimizi yıkar, hem ağız temizliğine, hem beden ve kıyafet temizliğine dikkat ederiz. Bu süreçte biraz daha dikkat edersek inşallah kayıp vermeden bu virüsün hakkından geliriz hep birlikte.

Hayatımızın en zor süreçlerini mi yaşıyoruz? Savaşlar, kıtlıklar, salgınlar vs. Aslına bakarsanız Dünya hiçbir zaman huzur yeri olmadı. Zalimler hırs ve menfaat için kan dökmeye, mazlumlar inandıkları değerler yada yaşadıkları yeryüzünün altındaki değerler için can verip aç kalıyor. Bu Dünya hiç adil olmadı hiçbir zaman. Bakın bir salgın hastalıkta bile bunun arkasında ya ilaç şirketlerini arıyoruz, ya süper güçler denen ülkelerin bilerek yaydıklarını söylüyoruz. Olamaz mı? Tabi ki olur. Bu Dünya'da her şey planlı yapılıp uygulanıyor. Irak savaşı bir tesadüf değil, Afganistan Suriye, Filistin, Libya… Hiçbir savaş, iç karışıklık, ekonomik çöküş, salgınlar tesadüf olamaz. Tarih boyunca insanlık huzur görmedi. Bundan sonra da görmeyecek. Burada önemli olan hayatın en hakiki gerçeği olan ölümü her daim hatırda tutarak, bu adil olmayan Dünya'ya meyletmemek. İşte huzuru o zaman yakalayabiliriz belki. Yoksa gündemimizde hep para ve bize diretilen gündemi takip ederek yaşamak olacak. Bir gün gelecek her cenazede hatırladığımız cümleleri bir kez daha kuracağız. "Bu Dünya boşmuş”. Eyvallah…