Protokol ile sergi gezildikten sonra programın sunucusu ve düzenleyenlerinden şair Ruşen Eşref Bayraktar, 30. Yıl Filmi gösterilmeden önce açılış konuşmasında "30 yıldır bu ülkenin, bu şehrin yüzlerce kültürel etkinliğine ev sahipliği yapmış, üretmiş, duyurmuş, pek çok kültürel hareketin lokomotifi olmuş Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, bugün büyük bir onurla 30. yılını kutluyor. Yüzlerce üyesini bünyesinde barındırmış, Türk edebiyatına ve sanatına pek çok isim kazandırmış bir okul olan Türkiye Yazarlar Birliği'nin Konya Şubesi, Konya irfanını, Türk-İslâm kültürünü ve sanatını mazisinden aldığı güçle ortaya koymuş, hem geçmişin değerini omuzlarında taşımış, yüceltmiş hem de geleceğe özgün örnekler bırakmayı kendine şiar edinmiştir. Hem bir okul hem bir öğrenci olan Türkiye Yazarlar Birliği , öğrenmeyi öğretmek kadar kendine düstur etmiş, birbirinden zengin ve farklı kazanımları ile ortak bir kültürü taşımış, yüceltmiş bir kurumdur. Kuruluşundan bugüne bu birliğe hizmet etmiş; kalemiyle, fikriyle, sözüyle, makâmıyla Türk ve İslâm kültür ve sanatına, edebiyatına katkıda bulunmuş tüm değerlerimize şükran borçluyuz...” dedi.
30. Yıl filmi izledikten sonra kürsüye çıkan TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu selamlama konuşmasında;
"Çok saygıdeğer milletvekillerimiz, pek mükerrem bakanım, çok değerli başkanlarım, arkadaşlarım, değerli üyelerimiz, yoldaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şu müstesna salonu doldurmuş olmanızdan dolayı çok mutluyum, müteşekkirim sizlere. Kâmil Uğurlu abiden mülhem bir cümleyle: Biliyordum geleceğinizi, geldiniz; çünkü kendi programınıza geldiniz, kendinizi gördünüz burada zaten. 30 yıldır Konya'da siz bizdiniz, biz sizdiniz…30 yıl önce Konya'da yerel iktidarda, bugünün bir anlamda AK Parti ile denk düşen bir hareketin başladığını söylemek gerek. İyi bir şeyi başlattınız mı, iyi gidiyor. Sonra Mehmet Doğan abimin de söylediği gibi, burada para, pul ve benzeri şeyler olmayınca herkes yükü paylaşıyor. Şimdi yaşça büyük arkadaşlarımız, abilerimiz var. Tahir Akyürek başkanıma müteşekkirim; Ankara'dan Meclis'ten gelen kitapları arabasıyla getiriyor. Ahmet Sorgun abi arıyor telefonla, otobüs tahsis ediyor. Belediye başkanlarına bir şey söylüyoruz, biri 'hayır' demiyor; hemen ağaç, çiçek, böcek neyse gönderiyorlar. Dolayısıyla biz de bunları gördükçe hizmet aşkıyla daha çok şevkleniyoruz. Yaşımız 30'lara yaklaşsa bile her gün, her dem yeniden doğuyoruz ve yeniden koşuyoruz. Kültürel faaliyetlerde, edebî hayatla ilgilenmek çok değerli, muhakkak ki çok değerli. Ancak bunların organizasyonu, bunların şumullü bir hâle getirilmesi, bir hedefe doğru yürütülmesi ve bunların düzenli bir şekilde kendi iç ahengini ülkenin ahengi ile mütenasip bir hâle getirilmesi gerçekten ciddi işlerdi. Biz bunları bu müstesna arkadaşlarımızla, bu yoldaşlarımızla birlikte başardık. Bir kısmını da burada, programlarda gerçekleştirdik; bir kısmını da eski filmlerden aldık. Dolayısıyla ne dediklerini size söylemiş oldular. Bizim kendimize anlatmamıza gerek yok, zaten biz sizsiniz, siz bizsiniz. Dolayısıyla bugün zaten konuşmalarımızda biraz Yazarlar Birliği'ni, başka birşey konuşmayacağız; biraz sabrınızı zorlayabilir. 30. yılda bir kere Yazarlar Birliği'nin kendini konuşalım ki gelecek 30 yıllara hazırlanalım…” dedi
Selamlama konuşmasını yapmak üzere gelen Konya Milletvekili Tahir Akyürek ;
"İzlediğimiz 30.Yıl filminde çok güzel ifadelerle Türkiye Yazarlar Birliği'nin ve Konya Şubemizin misyonu anlatıldı. Gerçekten biz de bu çalışma sürecinde, değişik zamanlarda katılımcısı ve parçası olmaya gayret gösterdik. Konya'nın kültür ve sanat hayatının lokomotifi, en önemli kurumu olan Konya Yazarlar Birliği Şubemiz; kuruluşundan bugüne emek veren tüm başkanlarımıza, Ahmet Köseoğlu kardeşimizin şahsında teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Tüm katkı yapan dostlarımıza da şükranlarımı arz ediyorum. Tam 30 yıl, ifadesi, merhum üstad
Necip Fazıl'ın;
‘Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum,
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum…' mısralarını çağrıştırıyor.
Şimdi Yazarlar Birliği, gökyüzünü haberdar eden, haberdar olmamızı sağlayan bir sivil toplum kuruluşumuz. Ben tekrar hayırlı olsun diyor, tebrik ediyor ve nice 30 yıllara, diyorum...” dedi.
Konuşmasında Kurucu ve Şeref Başkanımız merhum D. Mehmet Doğan'ı anan TYB Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan; "Mehmet Doğan abinin Konya'ya olan derin sevgisi ve muhabbeti herkesçe bilinir. Yaklaşık 30 yıl önce, bugünlerde yine böyle bir Eylül ayında, Konya'ya olan bağlılığını bir kez daha göstermişti. Konya, onun için sadece bir şehir değil, Anadolu'da şiirin kaynadığı, Oğuz Türkçesi edebiyatının çıkış noktası olarak gördüğü özel bir yerdi. Konya'yı ‘asırlık bereketin kaynağı' olarak tanımlar ve Konya Yazarlar Birliği'nin bu kültürel mirasın yaşatılmasındaki rolünü vurgulardı. Mehmet Doğan abi, Konya ile Ankara arasında güçlü bir bağ kurmuş ve Yazarlar Birliği'nin kültür, fikir ve sanat hayatındaki etkisini artırmak için büyük çaba sarf etmiştir. Onun Konya ile olan bu derin bağını her zaman korumuş, her davete koşarak gelmişti.
30. yıl vesilesiyle de Mehmet Abi'nin bu güzel hâtıralarını yâd ediyor ve onun mirasını yaşatmanın önemini bir kez daha anlıyoruz. Mehmet Abi'nin özellikle gençlerle ilgili projelere olan ilgisi ve bu projelerin büyümesi yönündeki arzusu, Konya'daki Yazarlar Birliği Şubemizin bu anlamda ne kadar önemli bir görev üstlendiğini göstermektedir. İnşallah, onun hayalleri gerçekleşir ve Konya'da adını taşıyan bir kültür merkezi ve kütüphane açılır.
Mehmet Doğan ağabey, Yazarlar Birliği'nde bir ‘İrfan Sofrası' kurdu ve bu sofrada herkese yer olduğunu her zaman vurguladı. Onun mirası, Konya'nın kültürel zenginliğine katkı yapmaya devam edecek ve nice 30 yıllar boyunca yaşatılacaktır. Tüm büyüklerimize, dostlarımıza ve şu an bayrağı taşıyan Ahmet Köseoğlu başkanımıza, ekibine, yönetimine şükranlarımı sunuyorum…” dedi.
Konya Milletvekili Mehmet Baykan;
"Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nin hazırladığı video gösteriminde birçok dostumuzun, D. Mehmet Doğan ağabeyimizin görüntülerini, katkılarını, sözlerini izlemek bizi hem mutlu etti hem de hüzünlendirdi. 30 yıl, öyle değip geçilecek bir süreç değil. Vefat edenleri, Dar-ül Bekâ'ya irtihal edenleri görünce; ya kimler gelmiş, kimler geçmiş, diyebildiğimiz bir tablo ortaya çıkıyor. Belki bir 30 yıl sonraki programlarda, bugün burada olan birçoğumuz olmayabilir. Allah, ömür ve sağlık nasip etsin. Samimiyetle ve gayretle devam etmeli. Bu anlamda, duygusallık çok önemli. Demek ki çok alışveriş olmuş, demek ki birbirine doğru akan güzel duygular olmuş. Bunlardan istifade etmemiz ne mutlu. İnşallah bizler de zaman zaman birlikte olur, sizlerden bu noktada istifade ederiz diye dua ve niyaz ediyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum. Allah'a emanet olun…” diyerek protokol konuşmasını tamamladı.
Konuşmasını yapmak üzere sahneye çıkan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş;
"Aziz milletimizin millî ve manevî değerlerini bilen, ona bağlı olan, şimdiki ve gelecek nesilleri de bu yönde yetiştirmeye çalışan; dil, tarih, kültür ve sanatı kullanan insanlarız ve böyle olmaya devam edeceğiz. Bizler belediyeciler ve belediye başkanları olarak, bu anlamda hep şehirleri imar etmeye çalışırız. Tabii bir de nesillerin imarı ve ihyası var ki, bu bizim belediyeci olarak yapabileceğimiz bir alan değil. Ama bu işi yapanların yanında olmak, onlara yardımcı olmak ve destek vermek de bizim asli görevimizdir.
Konya'da, gerçekten bu anlamda güzel işler yapıldığını söyleyebilirim. Türkiye genelinde durum nasıldır bilmiyorum, ama ben Konya'da buna şahidim ve kısmen de içinde bulunduğum bir durum. Bunu, dilin ve edebiyatın üzerinden, yani bizim kök hücre dediğimiz, hastalandığımızda tedavi eden şeyin, geçmişten ve kendimizden alınan kök hücrelerle yapılabileceğine inanıyorum. Kökümüze dönmek veya onu korumak, aslında gayri resmî okullar dediğimiz bu manevi birliktelikler içinde gerçekleşiyor. Samimiyet, özveri, sohbet ve muhabbet gibi değerlerle bu okullarda yetiştiğimizi biliyoruz ve böyle devam edeceğine inanıyoruz. Çünkü burası gönüllülük ve özveri üzerine kurulu. Allah(cc), Mehmet Doğan abi gibi insanların ve sizler gibi insanların sayısını çoğaltsın, dertlenen ellerin sayısını arttırsın ki bu meşale büyüyerek devam etsin…” dedi.
TYB Konya Şubesinin yeni kültür evini tahsis eden Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca;
"Bizler, belediyeler olarak her zaman Yazarlar Birliği ile iç içe olduk. Uzun yıllardır, 30 yıldan fazladır Yazarlar Birliği ile çalışmalarımızda hep beraber olduk; gerek Büyükşehir Belediyesi'ndeki, gerekse Karatay Belediyesi'ndeki çalışmalarımızda. Konya, tarih şehri, medeniyet şehri, kültür şehri ki, bu şehir yüzlerce yıldır tarihin, medeniyetin ve kültürün başkentliğini yapmıştır. Konya'ya Yazarlar Birliği gibi dernekler, vakıflar ve STK'lar gerçekten çok yakışır. Çünkü bu bayrağı, bu sancağı hep taşıyorlar. Allah(cc) razı olsun tüm başkanlarımızdan ve yönetimlerinden. Hazreti Mevlânâ, tüm eserlerini burada icra etmiş. Yusuf Ağa Kütüphanesi gibi eşsiz sayısız kitapların, eserlerin olduğu bir şehirde yaşıyoruz ve bu şehre de bu güzellikler, bu kültür ve sanat yakışır. Kültür ve sanat, bir milletin olmazsa olmazıdır, medeniyetidir. Kanunlar, belediyenin görevleri arasında kültür ve sanatı da sayar. Bu, bizim görevimizdir aslında. Sizlere destek vermek, zaten bizim görevimizdir. Sizlerle birlikte yol yürümek, asli görevlerimiz arasındadır. Biz bunu bir görev olarak görüyoruz. İyi ki sizlerle birlikte yol yürüyoruz. Nice 30 yıllara diyorum. Burada bulunan herkesin kültür ve sanat adına büyük görevler, büyük faaliyetler icra ettiğini biliyorum. Aramızdan ayrılan nice büyüklerimizi burada anıyoruz, onlara rahmet diliyorum ve hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum...” dedi.
Son protokol konuşmacısı olan eski dönem Tarım ve Köyişleri Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü;
"Ben, Konya'nın gerçek misyonunun Türkiye'nin, yani kendi düşünce dünyamızın ideallerine ulaşması konusunda büyük bir sorumluluğa sahip olduğuna inanıyorum. Bugüne kadar yaptıklarımız, bu sorumluluğu besleyen adımlardı. Ancak bugüne kadar yapılanların çok daha verimlisi, çok daha tutarlısı, çok daha ahenkli bir şekilde devam ettirilmesi gerekiyor. Coğrafyamızdaki insanların da böyle çalışmalara ihtiyacı var. Son cümle biraz karamsar olabilir, ancak bugün Türkiye'yi dönüştürecek bir düşünce üretemedik. Bunu başarmamız için çok sayıda örnek çalışmalara, çok nitelikli ve uzun vadeli çabalara ihtiyaç var. Konya'nın, yerel yöneticilerinin, düşünürlerinin ve sanatçılarının böyle bir misyonu olduğunu ve bu konuda yoğunlaştıklarını, temerküz ettiklerini düşünüyorum. Bu vesileyle, Türkiye Yazarlar Birliği'nden Mehmet Doğan'ı rahmetle anıyorum. Anadolu Mektebi'nin Ankara'ya gelişinde en büyük desteği veren de yine kendisiydi. Birçok lisede tanıtıcı etkinliklerde birlikte yer aldık. Son ana kadar mekteple olan bağını, ümidini ve tavsiyelerini sürdürdü. Ben de onu rahmetle anıyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. Emek veren, katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum...” dedi.
Programın sonunda Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğundan musikî dinletisi icra edildi ve programa katkı sağlayanlara katılım beratları takdim edildi.
