Dünya Sağlık Örgütü 2022'de, dünya çapında 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konduğunu ve 670 bin ölüm gerçekleştiğini belirttiğine dikkati çeken Prof. Dr. Asiye Gül, kritik artış nedeniyle, genel nüfusu meme kanseri semptomları, risk faktörleri ve erken teşhis yöntemleri konusunda bilgilendirmenin hayati önem taşıdığına dikkati çekti.
‘GEÇ YAŞLARDA İLK GEBELİK, GEÇ MENOPOZ, MEME KANSERİ GÖRÜLME SIKLIĞINI ARTIRIYOR'
Düzenli kendi kendine meme muayenesi, doktor tarafından yapılan fiziksel muayene, mamografi ve ultrasonun klinik tanı için kullanılan tarama yöntemleri arasında kaldığını belirten Prof. Dr. Asiye Gül, meme kanseri risk faktörleri hakkında şunları söyledi:
"Meme kanserinde riski değiştirilebilir ve değiştirilemez faktörler olarak sınıflandırabiliriz. Kadın olmak en büyük risk faktörüdür. Aile öyküsü ve ileri yaş riski arttırmaktadır. Geç yaşlarda ilk gebelik, emzirmeme, erken adet görme, geç menopoz gibi faktörler de meme kanseri görülme sıklığını arttırmaktadır.”
‘KADIN OLMAK EN BÜYÜK RİSK'
Sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesi, düzenli fiziksel aktiviteler, alkol tüketiminin düzenlenmesi ve kilonun kontrol edilmesi gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle uzun vadede meme kanserine yakalanma riskini azaltacağını gösteren çalışmalar olduğunu belirten Prof. Dr. Asiye Gül, "Kadınların risk faktörlerini bilmeleri meme kanseri farkındalığını artırma ve dolayısıyla tarama programlarına katılımı için önemli bir parametredir. Yetersiz bilgi, tanının gecikmesine ve yaşam süresinin kısalmasına neden olabilir” dedi.
‘FARKINDALIĞI ARTIRAN UYGULAMALAR YAPILMALI'
Meme kanseri farkındalık ayı gibi bilinçlendirme kampanyalarının önleme ve erken tanı koyulmasını kolaylaştıracak adımlar olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Asiye Gül risk faktörleri hakkındaki bilgilerin sağlık kampanyalarıyla yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Gül: "Birçok çalışma, kanser farkındalığı düzeyinin meme kanserinin erken tespiti ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, meme kanseri semptomları ve tarama yöntemleri hakkında kapsamlı bilgi ve farkındalığı artırmayı amaçlayan uygulamaların yapılması gerekmektedir” diye konuştu.
‘MEME KANSERİNDE GENETİK DANIŞMANLIK ÖNEMLİ'
Meme kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 5 ila 10'unun kalıtsal olduğu ve öncelikle ebeveynden çocuğa geçen belirli genlerdeki mutasyonlardan kaynaklandığına dikkati çeken Prof. Dr. Asiye Gül "Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kişiler genetik danışmanlık almalı ve gerekli testleri yaptırıp kişisel risk analizi yapılması önemli adımlar olabilir. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan bazı kadınların, tarama yöntemlerine uyumu daha yüksektir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA