Sonbahar renklerine bürünen Konya'da ilginç meyveleri olan ağaç görenlerin dikkatini çekiyor.
Şehirdeki birkaç noktada bulunan bu ağaçların yerini çok az kişi biliyor.
Meraklı bakışların altında bu ilginç meyveyi toplayanlar çevredekilerin şaşkınlığını da gidermeye çalışıyor.
Meyvenin düşmesini bekliyorlar!
Konya Kültürpark'ta yükselen bir ağaç ilginç meyveleri ile dikkat çekiyor.
At kestanesine benzeyen ancak dikenli olmayan bu meyvenin ne olduğunu çok az kişi biliyor.
Ağaç yüksek olduğu için kimse çıkıp bu ilginç meyveyi toplamıyor ancak meyvenin olgunlaşıp yere düşmesini bekleyenlerin sayısı hiç de az değil.
Yalancı portakal!
Kültürparkta ağacı olan meyvenin adı yalancı portakal! Olgunlaşmamış portakala benzediği için bu ismi alan, zehirli olmayan ancak yenmeyen bu meyve krem yapımında kullanılıyor.
İçeriğindeki süt ile beraber kıvama gelen yalancı portakal meyvesi yorgunluğa, strese ve çeşitli sebeplerden oluşan eklem ağrılarına iyi geliyor.
Yalancı portakalın bu özelliğini bilenler Kültürpark'taki ağacın altında meyvelerin düşmesini bekliyor.
Kuzey Amerika kökenli bu bitki Konya'da birkaç parkta var. Ağaçlardan biri Kültürparkta diğeri ise Meram Trafik Parkında bulunuyor.
Şehirdeki birkaç parkta daha ağacı olduğu söylenen bu ilginç meyve; Hatay, Adana ve Gaziantep bölgelerinde oldukça tanınıyor.
Genellikle süs amaçlı toplanan yalancı portakaldan yapılan krem eklem ağrılarına iyi geliyor.
Aktarlarda da satılan bu ilginç meyvenin ağacı peyzaj bitkisi olarak kullanıldığından parklarda hızla yaygınlaşıyor.
Yalancı Portakal neye iyi gelir?
Şifalı bitkiler gurubunda yer alan yalancı portakal kesinlikle yenmiyor.
Kireçlenme, romatizmaya bağlı ağrılar, burkulmalar, böcek ısırığı ve ciltteki bölgesel kızarıklarda kullanılıyor.
Ağrı kesici özelliği de bulunan yalancı portakal aynı zamanda alerjen bir meyvedir. Alternatif tıpta sıkça kullanılıyor.
Yalancı Portakal nasıl uygulanıyor!
Yalancı portakal ezilerek krem kıvamına getiriliyor, ağrıyan veya kireçlenen bölgeye direk uygulanıyor ve sarılıyor. Ağrı kesici özelliği birkaç saat içinde etkisini gösteriyor.
(Mustafa İlker Şen)