Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM grup toplantısında konuşuyor. Yarın Dubai'ye gideceğini ifade eden Erdoğan, diplomasilerin devam edeceğini ve Gazze'nin her zaman yanında olduğunu söyledi. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki gösteren Erdoğan, "Netanyahu adını tarihe şimdiden Gazze kasabı olarak yazdırdı." dedi.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Türkiye Yüzyılı'nın inşası için gece gündüz demeden çalışan, koşan, koşturan tüm kardeşlerime şahsım ve partim adına selamlarımı iletiyorum.
İNSANLIK TARİHİNİN EN KALLEŞ SALDIRISI
Filistinli kardeşlerimi, Gazze'nin mağdur insanlarını en kalbi duygularımla selamlıyorum. 7 Ekim'den beri insanlık tarihinin en kalleş saldırılarına maruz kaldılar. Camileri bombalandı, okulları yerle bir edildi, kampları bilinçli şekilde hedef alındı, sabiler hunharca katledildi. Gıdasını, elektriğini, suyunu kesip açık hava hapishanesine çevirdikleri 2 milyon insana soykırım uyguladılar. Gazze'yi yakıp yıktılar. Her türlü zulmü yaptılar. Yaşadıkları tam bir cehennem. Yaklaşık 16 bin kardeşimiz İsrail'in saldırıları sonucunda şehit oldu. Şehitlerin her birini rahmetle yad ediyorum. Gazze'deki binaların üçte ikisi kullanılamaz hale geldi.
ADINI 'GAZZE KASABI' OLARAK YAZDIRDI
Netanyahu adını şimdiden 'Gazze Kasabı' olarak yazdırmıştır. Bu kara leke koşulsuz destek veren herkese yapışmıştır. Bu utanç lekesi temizlenmeyecek.
GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ
Türkiye olarak tarih boyunca olduğu gibi bugün de tüm inkanlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Uluslararası temaslarımızın ilk ve en önemli konusu Gazze'deki savaştır. Son olarak Cezayir seyahatimizde Cumhurbaşkanı Tebbun ile ardından hafta sonu ülkemizi ziyaret eden Lübnan Başbakanı Sayın Mikati ile bu meseleyi tüm yönleriyle konuştuk. İspanya Başkanı Sayın Sanchez ile telefon görüşmemizde Gazze'yi ele aldık. Bu konudaki dik ve dirayetli duruşu için İspanya'yı tebrik ediyorum. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres ile yaptığımız telefon görüşmesinin gündemi Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı insani dramdı. Yarın Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyoruz. Dubai ziyaretimizde iklim konularıyla birlikte Gazze'yi de ele alacak, Gazze halkı için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve insani arayı akan kanın bir nebze durdurulması bakımından müspet bir gelişme olarak görüyoruz. Mutabakatın tesisine katkı veren tüm kardeş ülkelere teşekkür ediyoruz.
NETANYAHU İYİCE KÖŞEYE SIKIŞTI
Gazze'nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin bir kısmının bölgeye ulaştırılmasından memnuniyet duyuyoruz. Ancak içeriye girmesine izin verilen yardım miktarı Gazze halkının asgari ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Netanyahu yönetiminden gelen açıklamalar insanı aranın kalıcı ateşkese tahfil edilmesi yönündeki umutlarımızı azaltmaktadır. İsrail kamuoyu nezdinde iyice köşeye sıkışan Netanyahu'nun siyasi ömrünü uzatmak için daha çok kan dökmesinin, daha fazla can almasının önüne mutlaka geçilmelidir. Netanyahu, Gazze'de işlediği cinayetlerle antisimitizmi körükleyerek İsrail halkı ile birlikte tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada antisimitizm ile birlikte İslam düşmanlığı da yükseliyor.
İKİNCİ GEMİMİZ YOLA ÇIKIYOR
Gazzeli kardeşlerimize yönelik insani yardımlarımız devam ediyor. Bugüne kadar 12 uçak ve bir gemi dolusu yardım malzemesini Mısır'a sevk ettik. Toplam bin 500 ton yardım malzemesi taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıkıyor. Rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi için temaslarımıza hız vereceğiz.
Türkiye Filistinli kardeşlerinin yanındadır. Barışın 1967 sınırları temelinde başkenti doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması ile mümkün olduğunu hatırlatırım.
Ülkemize ve partimize dair hususları da ihmal etmiyoruz. Almanya ve Cezayir ziyaretlerinde ikili ticari, beşeri ve savunma konularını ele aldık. Almanya ile 50 milyar seviyesinde olan ticaretimizi 60 milyara, Cezayir ile olan 6 milyar olan ticaretimizi 10 milyara taşımayı hedefliyoruz. Maldivler'in ziyareti ile bir ilki gerçekleştirdik. Dostlarımızı artırma hasımlarımızı azaltma politikamızı uyguluyoruz. Biz diplomasiyi sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Ülkeler arasında anlaşmazlıkların olması doğal. Asıl olan kördüğüme dönüşmeden çözme iradesidir. 7 Aralık'ta yapmayı planladığımız Yunanistan ziyaretine yaklaşımımız bu yönde. İhtilaflarımız dün de vardı bugün de olacak. Bu gerçek aynı iklimi aynı denizi paylaşan iki ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına gelmiyor. İşbirliğimizi geliştirebileceğimiz pek çok başlık var. Seyahatimizin şimdiden ülkelerimiz açısından yeni bir sayfa açılmasına vesile olmasını diliyorum.
134 MİLYAR LİRALIK MÜJDE…
Muhalefetin kara propagandalarına rağmen firmalarımız dünya çapında başarılara imza atıyor. Diğer firmalarımıza da ilham kaynağı oluyor. Dünyadaki krizlere rağmen bu ivmeyi değerli buluyoruz. Bu iklimin güçlenmesi için iş dünyamıza her türlü desteği sağlıyoruz. Her girişimcimizin yanındayız. Merkez Bankamız bu amaçla yeni yatırım taahhütlü kredi programına 100 milyar dolarlık limit tahsil edildi. 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacak. İhracatçılarımız için günlük reeskont limitlerini 10 kat artırıp 3 milyar seviyesine çıkardık. Her iki kararın özel sektörümüze hayırlı olsun. İhracatımızın da Eylül 2014'ten bu yana 134 milyar dolara çıktığının müjdesini veriyorum.
Kaynak: Haber Merkezi