E-gazete
Obezitenin, 2013 yılından itibaren Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık otoriteleri tarafından bir hastalık olarak kabul edildiğini ve tedavi edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kemal Arslan, obezitenin boy ve kiloya dayalı vücut yağı ölçüsünün (vücut kitle indeksi) 30 veya daha yüksek bir değere sahip olduğu, sağlık açısından risk oluşturan vücutta yoğun yağ birikimi olarak tanımlandığın ifade etti. Prof. Dr. Kemal Arslan, vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan bireylerin "morbid obez" olarak tanımlandığını ve bu durumda diyet ve sporun etkinliğinin çok düşük olduğunu, dolayısıyla ameliyatın gerekliliğini vurguladı.
Son yıllarda obezitenin, ülkemizde salgın gibi arttığını ve dünya genelinde obezite artış hızında birinci sıraya yükseldiğimizi belirten Prof. Dr. Kemal Arslan obezitenin sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyal açıdan da ciddi problemlere yol açtığını söyledi. Obezite hareket kısıtlılığı, devamlı halsiz ve yorgun hissetme, nefes darlığı, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, insülin direnci, şeker hastalığı, idrar yolu hastalıkları, diz eklemi, bel ve sırt ağrıları, ciltte döküntü, enfeksiyon, sivilce, uyku apnesi, horlama, uyku bozukluğu, depresyon ve sosyal izolasyon gibi problemlere neden olmaktadır. Görüldüğü üzere obezitenin etkilemediği organ ve doku yoktur. Yapılan çalışmalarda, obezitenin beklenen yaşam süresini 10 yıl azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca bu hastaların normal bireylere göre hastaneye başvuru ve yatış oranlarının 12 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir dedi.
Prof. Dr. Kemal Arslan, tüp mide ve by-pass ameliyatlarının, diyet ve egzersizle kilo veremeyen hastalar için Medova Hastanesi'nde başarıyla uygulandığını belirtti. Bu ameliyatlar sonrası hastaların fazla kilolarının yaklaşık %70-80 oranında kilo kaybı yaşadığını ve ideal kilolarına ulaştığını söyledi. Prof. Dr. Kemal Arslan, bu tür ameliyatlar için hastanenin altyapısının uygun olması gerektiğini ve ameliyatların Sağlık Bakanlığı tarafından Obezite Cerrahisi Uygulama Sertifikalı hekimler tarafından yapılması gerektiğini de vurguladı.Berkan Altun (18 Yaş)
Konya Medova Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nde 187 kg olan ve çocukluktan itibaren kilo fazlalığı ile mücadele eden Berkan Altun, başarılı bir tüp mide ameliyatı geçirdi. Hasta, oldukça genç olmasına rağmen tansiyon yüksekliği, karaciğer yağlanması ve hareket kısıtlılığı gibi problemlerin yanı sıra başka sağlık sorunlarıyla da mücadele ediyordu. Prof. Dr. Kemal Arslan ve ekibi tarafından yapılan ameliyattan üç gün sonra şifa ile taburcu edildi.
Obezitenin, 2013 yılından itibaren Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık otoriteleri tarafından bir hastalık olarak kabul edildiğini ve tedavi edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kemal Arslan, obezitenin boy ve kiloya dayalı vücut yağı ölçüsünün (vücut kitle indeksi) 30 veya daha yüksek bir değere sahip olduğu, sağlık açısından risk oluşturan vücutta yoğun yağ birikimi olarak tanımlandığın ifade etti. Prof. Dr. Kemal Arslan, vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan bireylerin "morbid obez" olarak tanımlandığını ve bu durumda diyet ve sporun etkinliğinin çok düşük olduğunu, dolayısıyla ameliyatın gerekliliğini vurguladı.
Son yıllarda obezitenin, ülkemizde salgın gibi arttığını ve dünya genelinde obezite artış hızında birinci sıraya yükseldiğimizi belirten Prof. Dr. Kemal Arslan obezitenin sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyal açıdan da ciddi problemlere yol açtığını söyledi. Obezite hareket kısıtlılığı, devamlı halsiz ve yorgun hissetme, nefes darlığı, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, insülin direnci, şeker hastalığı, idrar yolu hastalıkları, diz eklemi, bel ve sırt ağrıları, ciltte döküntü, enfeksiyon, sivilce, uyku apnesi, horlama, uyku bozukluğu, depresyon ve sosyal izolasyon gibi problemlere neden olmaktadır. Görüldüğü üzere obezitenin etkilemediği organ ve doku yoktur. Yapılan çalışmalarda, obezitenin beklenen yaşam süresini 10 yıl azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca bu hastaların normal bireylere göre hastaneye başvuru ve yatış oranlarının 12 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir dedi.
Prof. Dr. Kemal Arslan, tüp mide ve by-pass ameliyatlarının, diyet ve egzersizle kilo veremeyen hastalar için Medova Hastanesi'nde başarıyla uygulandığını belirtti. Bu ameliyatlar sonrası hastaların kilolarının yaklaşık yarısını kaybederek ideal kilolarına ulaştığını söyledi. Prof. Dr. Kemal Arslan, bu tür ameliyatlar için hastanenin altyapısının uygun olması gerektiğini ve ameliyatların Sağlık Bakanlığı tarafından Obezite Cerrahisi Uygulama Sertifikalı hekimler tarafından yapılması gerektiğini de vurguladı.