Anadolu'nun kadim şehirlerinden biri olan Aksaray, tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve birçok kez yönetim ve idari değişikliklere tanıklık etmiştir.
Vilayetken kaza oldu!
Aksaray, 1920 yılında vilayet statüsü kazanırken, 1933 yılında çıkarılan bir kanunla kaza statüsüne düşürülerek Niğde'ye bağlanmış, ancak bu karar Aksaray halkı tarafından hiçbir zaman benimsenmemiştir.
Tekrar vilayet olmak için çabaladılar
Aksaray, nüfus, toprak genişliği ve gelişmişlik açısından Niğde'den daha ileride olmasına rağmen il statüsünü kaybetmiş ve uzun yıllar boyunca tekrar vilayet olmak için mücadele vermiştir. TBMM'de görev alan Aksaraylı milletvekilleri, vilayet olma taleplerini her fırsatta gündeme getirmiştir.
Mecliste oylanmadan kaldı
Bu doğrultuda ilk büyük çalışma, Niğde Milletvekili Oğuz Demir Tüzün tarafından 1964 yılında yapılan kanun teklifiyle gerçekleşti. İçişleri ve Bütçe Plan Komisyonlarında kabul edilmesine rağmen, Adana Milletvekili Kemal Sarıibrahimoğlu'nun muhalefet şerhi nedeniyle mecliste oylanmadan kaldı. 1971 yılında yapılan ikinci teşebbüs de sonuçsuz kaldı.
56 yıl sonra tekrar vilayet statüsüne kavuştu
Ancak 1987 genel seçimleri sonrası meclise giren Aksaraylı milletvekilleri Raşit Daldal ve Mahmut Öztürk, bu konuda yeni bir çalışma başlattı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy'un da destekleriyle, teklif millet meclisinde görüşüldü ve kabul edildi. 15 Haziran 1989 tarihinde çıkarılan 3578 sayılı kanun ile Aksaray, 56 yıl sonra tekrar vilayet statüsüne kavuştu.
