E-gazete
BBP lideri Destici, partisinin Etimesgut İlçe Başkanlığı binasını ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Destici, yerel seçimlerde iyi sonuçlar alacaklarını söyledi. Destici, "Gayretimiz, ümidimiz Ankara'da, İstanbul'da, diğer illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde adaylarımız olduğu noktada çok iyi sonuçlar almak. Şunu açıkça ifade edeyim ki, Cumhur İttifakı'nın ruhuna da uygun hareket ediyoruz. Biliyorsunuz bazı siyasi partiler Cumhur İttifakı'yla meşruiyet bulup, meşruiyet kazanıp, daha sonra en kritik dönemlerde bazı istekleri karşılanmadığı için adeta bayrak açmış vaziyetteler. Ve Cumhur İttifakı'na kaybettirelim de ne olursa olsun gibi bir gayretin içerisine girmiş bulunmaktalar. Biz şahsen bunu siyasi ahlaka uygun bulmuyoruz. Büyük Birlik Partisi kurulduğu günden bugüne kadar hep verdiği sözlerin arkasında durmuş. Devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini öncelemiştir. Ve yine eğer bir ittifak içerisinde bulunuyorsa, dolayısıyla da bu ittifakı da devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini önceleyerek yapıyorsanız o zaman her şey siyasi menfaat olmaz. Dolayısıyla biz hep bu değerlerimizi öne koyduk. Ve kendimizden önce, partimizden önce ‘devletim, ülkem ve milletim' dedik. Ve asla bölücü bir tavır içerisinde de bulunmadık ve bulunmayız. Özellikle ülkemizin içinde bulunduğu şartlarda bunu hiç doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
CUMHUR İTTİFAKI'NA KARŞI KAYBETTİRMEK ÜZERE SAVAŞ AÇMIŞ OLANLAR DOĞRU BİR YOLDA İLERLEMİYORLAR
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazıları bunun bir yerel seçim olduğunu dolayısıyla da genel seçimle kıyaslanmaması gerektiğini ifade ediyorlar. Ama durum hiç de öyle değil. Çünkü karşımızdaki blok her ne kadar ittifakları dağılmış gibi gözükse de yine bir blok var. Ve bu bloğun başında da kim var diye baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisi hatta onun üstünde İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve onun canı gönülden iş birliği yaptığı PKK'nın siyasi uzantısı DEM Partisi var. Ve yine onların etrafında kümelenmiş olan TİP ya da başka aşırı sol ve bölücülerle kuzu sarması olan tam bir iş birliği içerisinde olan siyasi parti görünümlü örgütler var. Şimdi bizim bunu görmememiz mümkün değil. Maalesef bazıları için üç oy daha fazla ama birkaç belediye daha fazla kazanmak bütün bunlardan daha önemli bir hale gelmiş gözüküyor. Halbuki bugün her zamankinden daha fazla birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız var. Elbette ki yerel seçimlerde başarılı olmak istiyoruz. Hem Büyük Birlik Partisi hem de Cumhur İttifakı olarak başarılı olmak istiyoruz. Türkiye'nin hemen hemen bütün şehirlerini, ilçelerini kazanmak istiyoruz. Ama bütün bunları yaparken Cumhur İttifakı hassasiyetini de gözetiyoruz. Asla kaybettirmek üzerine bir siyaset gütmüyoruz. Kazanmak üzerine bir siyaset güdüyoruz. Ve iddialı olduğumuz yerlerden belediye başkan adayları çıkartıyoruz. Ve diğer taraftan da birliğimizi de beraberliğimizi de ittifakımızı da güçlü bir şekilde muhafaza etmeye çalışıyoruz. Cumhur İttifakı içerisinde meşruiyet kazanıp daha sonra Cumhur İttifakı'na karşı kaybettirmek üzere savaş açmış olanlar doğru bir yolda ilerlemiyorlar. Ve özellikle ülkemizin içinden geçtiği bu şartlarda bunu biz siyasi ahlaka da uygun bulmadığımızı da ifade etmek istiyorum. Türkiye'de siyaset yapan ve devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü ve milleti öncelediğini söyleyen herkes millet için siyaset yaptığını söyleyen herkes birlik olmak zorundadır. Kime karşı birlik olmak zorundadır? Devleti ve devletin yönetimini ele geçirmeye çalışan terör uzantılarına karşı birlik olmak zorundadır.”
‘CUMHURBAŞKANIMIZIN DEVAM ETMESİNDEN YANAYIZ'
Destici, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘Bu benim son seçimim' açıklamaları ile ilgili, şunları söyledi:
"Şu anda Cumhur İttifakımızın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ve bizim adayımızdır. Seçildikten sonra elbette ki, Türkiye'nin tüm vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanı olarak görev yapıyor. Devleti temsil ediyor, orduyu temsil ediyor. Milletimizi temsil ediyor. Elbette ki bunu da şu anda çok başarılı bir şekilde sürdürüyor. Tabii büyük bir tecrübe kazandı. Yani 22 yıldır Türkiye'yi yönetiyor. Başarılı bir şekilde yönetiyor. İşte Türkiye'ye karşı girişilen, içeriden dışarıdan bütün saldırılara karşı hem tecrübesiyle hem dirayetiyle de ciddi bir mukavemetlerde ortaya koydu. 15 Temmuz hain darbe gecesinde eğer dirayetli bir Cumhurbaşkanımız, devlet yönetimimiz olmasaydı maazallah Türkiye bir işgalle karşı karşıyaydı. Bunlar önemlidir. Dolayısıyla biz de tabii ki Büyük Birlik Partisi ve Cumhur İttifakı'nın bir parçası olarak elbette ki Cumhurbaşkanımızın devam etmesinden yanayız. Tabii ama anayasamız iki kere seçilmeyi öngörüyor. Bu nasıl aşılanabilir? Ya yeni bir anayasa değişikliği ile tekrar seçilmesinin yolu açılabilir ya da bir erken seçimle yani 2028'den bir sene önce en az bir sene önce yapılacak bir erken seçimle meclis tarafından alınacak bir erken seçim kararı olursa Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar adaylık yolu açılabilir. Dolayısıyla ben bunları da mümkün görüyorum. Yani bunları da olabilir görüyorum. Elbette ki herkesin anayasaya uyma gibi bir yükümlülüğü vardır ama anayasaya da neticede meclis yapar, millet yapar. Meclisimiz ya da milletimiz anayasayı değiştirirse elbette ki yeniden aday olma hakkı elde edebilir. Ya da dediğim gibi bir sene önce meclisin alacağı bir erken seçim kararıyla da bu sağlanabilir diye düşünüyorum.”