E-gazete
 
Sultan Abdulhamid II, 1842 yılında İstanbul'da doğmuş ve 1876-1909 yılları arasında Osmanlı tahtında bulunmuş bir padişahtır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde tahtta olan Abdulhamid, güçlü bir liderlik sergileyerek imparatorluğun ayakta kalabilmesi için önemli adımlar atmıştır.
33 yıl süren saltanatı, hem iç hem de dış politikada büyük değişimlere sahne olmuştur.
Osmanlı'nın son büyük padişahı
Abdulhamid II, 21 Eylül 1842'de İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Şehime Sultan'dır. Genç yaşlardan itibaren eğitimine büyük önem verilen Abdulhamid, zamanla çok yönlü bir lider olarak yetiştirildi.
Arapça, Farsça ve Fransızca gibi dillerde yetkinlik kazandı ve Batı'dan gelen eğitimler sayesinde modern düşüncelere de ilgi duymaya başladı.
1876 yılında, tahta çıkan Abdulhamid II, kısa süreli bir anayasa dönemi başlatarak, ülkenin siyasi yapısını değiştirmeye yönelik adımlar attı. Ancak, aynı yıl içinde gerçekleşen Darbe ile anayasayı askıya alarak mutlak monarşiyi yeniden tesis etti. Bu karar, onun yönetim tarzının en belirgin özelliklerinden biri oldu.
Devletin borçlarını kontrol altına almak için çeşitli politikalar uyguladı!
Abdulhamid, saltanatı sırasında pek çok alanda yenilikler gerçekleştirdi. Eğitim alanında, okulların modernize edilmesi ve eğitim seviyesinin yükseltilmesi için ciddi çalışmalar yaptı.
Özellikle modern teknik okullar ve askeri okullar açıldı. Ayrıca sağlık alanında da ciddi reformlar gerçekleştirilerek yeni hastaneler kuruldu, tıbbî alandaki gelişmeler teşvik edildi.
Ekonomik anlamda ise Osmanlı Devleti, zorlu bir dönemden geçiyordu. Abdulhamid, bu dönemde devletin borçlarını düzenlemek ve dış borçları kontrol altına almak için çeşitli politikalar uyguladı.
Sultan Abdulhamid, dış politika konusunda oldukça dikkatli bir yaklaşım sergiledi. Özellikle Avrupa devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki baskılarından kaçınmak için çeşitli stratejiler geliştirdi.
Sert tutumu ona olumsuz bir ün kazandırmıştı!
Bununla birlikte Rusya ile yaşanan çeşitli savaşlar ve toprak kayıpları, onun dönemindeki en zorlu dış politika meseleleri arasında yer aldı.
İç karışıklıklara karşı da sert tedbirler aldı. Hamidiye Alayları gibi paramiliter güçlerle, muhalefeti bastırmaya yönelik adımlar atmış, özellikle Ermeni ve Kürt isyanlarına karşı sert bir tutum sergilemiştir.
Abdulhamid'in saltanatı, özellikle demokrasinin ve özgürlüklerin savunucuları için zor bir dönem oldu. 1908'de İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin isyanıyla tahttan indirilmiş, ancak o dönem Osmanlı'daki reform hareketlerine karşı gösterdiği sert tutum, ona olumsuz bir ün kazandırmıştır.
Ancak pek çok kişi Sultan Abdulhamid'in ülkesinin geleceği için yaptığı hamlelerin uzun vadede doğru olduğunu savunur.
Abdulhamid'in mirası..
Sultan Abdulhamid, Osmanlı İmparatorluğu'nu, zorlu bir dönemde yöneterek hem iç hem de dış tehditlere karşı direnmeye çalışmış, önemli reformlar gerçekleştirmiş ve pek çok değişikliğe imza atmıştır.
Her ne kadar yönetimi otoriter olsa da, pek çok kişi onun devletin bekası için attığı adımları takdir eder. Abdulhamid'in mirası, bugün bile Osmanlı tarihi üzerine yapılan tartışmaların önemli bir parçası olmaya devam etmektedir.
(Berna Ata)