E-gazete
Bizim toplumumuzda emeklilikten sonra evlat torun gibi mürüvvet görme arzusu olduğu için daha uzun yıllar sağlıkla yaşayabiliyoruz. Aile bağlarının kuvvetli olması da ölümü geciktiriyor. Yaşamak için sebep oluşturuyor. Belki bu yüzden yaşlı çiftlerden biri ölünce diğerinin de dünyaya hızla gözlerini kapatması… Artık beyninin tutunacak bir şey kalmadığına inanmış olmasından.
Şimdi bir düşünelim, beynimizi yaşamaya nasıl ikna ederiz? Hangi tutkumuz peşinden giderek enerji üretmeye değer?
 Aslında sadece ölmek değil yarın uyanmak için bile beynimin bir sebebe ihtiyacı var. Bana ait olan bir sebebe. Adım adım kendime nasıl hedef koyabilirim bir bakalım.
Maddi yeterliliğim olsa, hayata dair hiç endişem olmasa yarın ne yapardım?
Bazı hedef örnekleri
*Ünlü bir yazar olmak.
*Seyahat etmek.
*İyi bir aşçı olmak.
*Resim çizip sergi açmak.
*Farklı bölümlerden mezun olmak.
*Yurt dışına çıkmak.
*İdeal bedene ulaşmak.
*Yabancı dil öğrenmek.
*Zengin olmak.
*Kafe açmak.
*Başarılı olmak.
*At binmek.
*İyi bir aile kurmak.
Bunlar herkesin peşinden gidebileceği hedef örnekleri. Siz de kendinize uygun hedefi bulup peşinden gidebilirsiniz. Unutmayın önemli ola yolda olmaktır. Yolda olduğunuzu bildiğiniz sürece beyniniz yaşamanız için enerji üretmeye devam edecektir.