E-gazete
Doğasever biyoloji uzmanı Prof. Dr. Haydar Öztaş ve eşi Prof. Dr. Fulya Öztaş'ın dağda ilk kez görüp, fotoğrafladıkları çiçeğin yeni bir bitki türü olduğu tespit edildi.
Bilim için yeni bir türü temsil ediyor
Büyük soğanlı, yassı yapraklı, kısa gövdeli, konik çiçeklenme özelliği gösteren ve uzun çiçek saplarına sahip bitkiden alınan örnekler, detaylı laboratuvar çalışmalarıyla, literatür karşılaştırmalarında bilim için yeni bir türü temsil ettiği sonucuna varıldı.
Bitkiye yeni isim verildi
Prof. Dr. Fulya ve Haydar Öztaş'ın anısına tür ismi olarak ‘oztasii' (Leopoldia oztasii) verildi. Tür, makale yazarları tarafından Türkçe ‘Konya morbaşı' olarak isimlendirildi.
Selçuk Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fulya Öztaş ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden biyoloji uzmanı Prof. Dr. Haydar Öztaş, zaman zaman doğada bulunan bitki türlerini fotoğraflıyor. 2021-2023 yılları arasında Konya'da dağlık alanda ilk kez görüp fotoğrafladıkları bir çiçeğin araştırılması için Van Yüzüncü yıl Üniversitesi'nden Doç. Dr. Hüseyin Eroğlu ve Doç. Dr. Mesut Pınar ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden Prof. Dr. İsmail Eker yardım istedi. Akademisyenler, bitkinin çiçeklenme ve meyve verme dönemlerinde toplanan örnekleri inceleyerek örneklerin yeni bir türe ait olabileceği kanaatine vardı. Büyük soğanlı, yassı yapraklı, kısa gövdeli, konik çiçeklenme özelliği gösteren ve uzun çiçek saplarına sahip bitkiden örnekler alındı. Örnekler, detaylı laboratuvar çalışmaları, herbaryum ve literatür karşılaştırmaları sonucu bitkinin bilim için yeni bir türü temsil ettiği sonucuna varıldı. Yeni türe, bitkiyi ilk defa doğada tespit eden Prof. Dr. Fulya ve Haydar Öztaş'ın anısına tür ismi olarak ‘oztasii' (Leopoldia oztasii) verildi. Tür, makale yazarları tarafından Türkçe ‘Konya morbaşı' olarak isimlendirildi.
'Bizi Onurlandırdılar'
Yeni bitki türünün bilime kazandırılmasından mutluluk duyduklarını belirten Prof. Dr. Fulya Öztaş, "Konya'nın çevresindeki yüksek dağların doruklarında, mayıs sonlarında çiçek açan bir bitki. Oldukça görkemli güzel bir görüntüye sahip. Bu çiçeğe 1570 rakımlı bir tepede rastladık. Botanikçi akademisyenlerden fikir alışverişinde bulunduk. Çalışmalar sonucunda yeni bir tür olduğu ortaya çıktı ve bu türe de bizim soyadımızı verdiler, bizi onurlandırdılar. Sonra saygın bir bilim dergisinde makalesi yayınlanarak literatüre kazandırılmış oldu.” dedi.