E-gazete
PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, BETA tohum hakkında üretimin düştüğü söylemlerine cevap verdi. Başkan Erkoyuncu, önceki dönemde de tohum dayatmasını doğru bulmadığını belirtirken çiftçiye bu konuyu çözüme kavuşturma noktasında söz verdiğini aktardı. Başkan Erkoyuncu, "BETA tohum daha önce ürettiği tohumun %70'ini Konya şekere satıyordu. Konya Şeker'i eleştirdiğim noktalardan biri de bu durumdu. 2021 seçimlerinden önce saha çalışmalarımda da çiftçilerimize söyledim. Tohum dayatmasını doğru bulmuyorum dedim. Bundan dolayı biz ilk kampanyada bunu gerçekleştirdik ve çiftçimizi istediği tohumu ekme noktasında serbest bıraktık. Bu durum bir miktar düşüşe neden olsa da bu açığı kısa vadede kapattık” dedi.
"TÜRK ŞEKER İLE 400 MİLYON LİRALIK TOHUM SÖZLEŞMESİ YAPTIK”
BETA tohum ve Türk Şeker arasında önemli bir protokol imzaladıklarının da altını çizen Başkan Erkoyuncu, "BETA tohum işlevini yitirdi yanlış bir söylem. Bizim çiftçimizi istediği tohumu alma notasında serbest bırakma hamlemiz BETA tohumun işlevselliğinin bittiğinin bir göstergesi değildir. Bakınız, 2024 yılında 80 ton, 2025 yılı içinde 160 ton olmak üzere toplamda 400 milyon liralık Türk Şeker ile tohum sözleşmesi yaptık. Bu durum BETA tohumun sektördeki varlığını sürdürme ve güçlendirme kararlılığını da gözler önüne seriyor. Ayrıca BETA tohum bugün eski ürettiği pancar tohumundan daha çok üretim gerçekleştiriyor” diye konuştu.
"KİM NİYE GOCUNUYOR”
"BETA tohum fabrikasının Konya'ya getirilmesinin neyi yanlış” diyen Başkan Erkoyuncu, açıklamalarını şöyle sürdürdü "Tohum fabrikasının bir kısım üniteleri Amasya'daydı. Neden Konya'ya getirdik? 13 tane personel var ve ne yaptığını bilmiyorsun. Bu tohum burada elenir mi? Elenir. Burada ekilir mi? Ekilir. Ektirdik ve çok güzel verim alındığını gördük. O zaman niye Amasya? Konya Şeker'in tesisi Konya'da olmalı. Denetimi, gözetimi daha rahat olur ve elimizin altında olur. Buraya getirmenin neyi yanlış? Kim niye gocunuyor? Gocunacak bir şey yok ki bu tesisi aldık buraya getirdik.”
(Mustafa İlker Şen)