Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 8 Mayıs’ta gerçekleştirilecek 45 bin öğretmen atamasında önceliği deprem bölgesine kaydırdıklarını söyledi.
Ordu'dan AK Parti milletvekili adayı olan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Özer, son 20 yılda eğitimde okullaşma oranları artırılırken öğretmen başına düşen öğrenci sayısını OECD ortalamasına yakınlaştırmak için öğretmen atamalarının hiç ihmal edilmediğini belirterek, "Şu anda 1,2 milyon öğretmenimiz var sistemimizde. 1,2 milyonu da geçti, bu son atamalarla da geçecek inşallah. 2000'li yıllarda 500 bin öğretmenimiz vardı sistemin içerisinde. Yaklaşık 750 bin öğretmen, yani yüzde 75'i şu anda eğitim sisteminde olan öğretmenlerin yüzde 75'i son 20 yıl içerisinde eğitim sistemine kazandırıldı ve ilk kez Türkiye'de öğrenci sayısı artmasına rağmen öğretmen başına düşen öğrenci sayısı OECD ortalamasına yakınlaştırıldı." diye konuştu.
"8 Mayıs'ta Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle atamayı gerçekleştireceğiz"
Her yıl çok ciddi oranlarda öğretmen atamaları gerçekleştirildiğine işaret eden Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun için Sayın Cumhurbaşkanımıza minnettarız. Sayın Cumhurbaşkanımız bu defa son 20 yılda tek seferdeki en yüksek atamayı Milli Eğitim Bakanlığına tahsis etti. İnşallah 8 Mayıs tarihi itibarıyla İstanbul'da pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle atamayı gerçekleştireceğiz. Ondan önce de sizin değindiğiniz gibi 3 bin 500 engelli öğretmen ataması ki o da son 20 yılın tek seferdeki en yüksek ataması oldu. Hatta orada Sayın Cumhurbaşkanımız bir de sürpriz yaptı. Başvuruyu yapıp atanamayan, geriye kalan tüm öğretmenlerin de atanması müjdesini verdi ve onların atamalarını da gerçekleştirdik. İnşallah 8 Mayıs'ta da 45 bin öğretmen atamasını gerçekleştireceğiz."
Öncelik sınıf öğretmenliğine verildi
Burada mümkün olduğu kadar tüm branşlara, tüm alanlara öğretmen ataması gerçekleştireceklerini aktaran Özer, önceliği sınıf öğretmenliğine verdiklerini, en yüksek oranın bu branşta olduğunu söyledi.
Özer, 500 ve üzerinde öğrenci olan tüm okullara en az bir rehber öğretmen görevlendirmek için ikinci sırayı rehber öğretmenlere verdiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
"Üçüncü sırayı okul öncesi eğitime verdik. Çünkü okul öncesi eğitim bizim şu anda öncelikli alanlarımızdan bir tanesi. Tabii bir önceki atamada da 7 bin 503 okul öncesi öğretmen ataması gerçekleştirmiştik. Bununla ilk kez son bir yıl içerisinde 10 binin üzerinde okul öncesi öğretmen ataması gerçekleştirmiş olacağız. Yine ilköğretim, matematik, diğer alanlar, tüm alanlarla ciddi oranda öğretmen ataması inşallah gerçekleştireceğiz. Tabii bu 45 bin öğretmen atamasında ağırlığımızı deprem bölgesine kaydırıyoruz. Yani oradaki öğretmen ihtiyacının tamamını karşılamak üzere bu atamanın yüzde 50'sinden daha fazlasını birinci sırada Hatay olmak üzere deprem bölgesine kaydırdık. İnşallah atamalar hayırlı bir şekilde neticelenir ve öğretmenlerimiz bir sonraki eğitim öğretim yılı itibarıyla onun başlangıcında da görev yapacakları okullarda görevlerine başlarlar."
 
"Ek olarak bir atama müjdesi gelir mi?" sorusunu Özer, "Her yıl atama oluyor. İnşallah öğretmenlerimizin beklentisini karşılayacak şekilde yeni atamalarla atanma bekleyen öğretmenlerimize müjde veririz." şeklinde yanıtladı.
Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için sosyal politikaların devreye sokulduğunu belirten Özer, imkanı olanla olmayan arasında eğitime erişimdeki engellerin azaltıldığını ifade etti.
"20 bin 868 okul binasından sadece 24 tanesi yıkıldı"
Özer, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde bakanlığın tüm kademeleriyle sahada olduğuna dikkati çekerek, birinci önceliklerin depremzedelerin barınma ve yeme içme gibi temel ihtiyaçlarını gidermek olduğunu söyledi.
Deprem bölgesindeki 10 ilde en sağlam binaların okul binaları olduğunu gördüklerini ifade eden Özer, "20 bin 868 okul binasından sadece 24 tanesi yıkıldı. Sonraki artçı depremlerde ağır hasar alanlar oldu. Ancak ilk depremde okul binalarımız görevini yaptı. Halen bazı okul binalarımız İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından aktif olarak kullanılıyor." dedi.
"2 milyon sıcak yemek üretebilir duruma geldik"
Bakan Özer, ilk etapta 465 bin depremzede vatandaşa barınma hizmeti verdiklerini anlatarak, "Tüm meslek liselerimiz, uygulama otellerimiz, öğretmenevlerimiz, sıcak yemek pişirdiler. Gönüllü öğretmenlerimiz sahada çalıştılar. Günlük üretim kapasitesi 2 milyona çıktı. 2 milyon sıcak yemek üretebilir duruma geldik." ifadelerini kullandı.
Meslek liselerine kurulan ekmek üretim merkezlerinde, ekmek fabrikalarında günlük 1,8 milyon ekmek üretildiğini aktaran Özer, "Milli Eğitim Bakanlığı Arama Kurtarma Biriminde 4 bin 593 öğretmenimiz sahada enkazdan vatandaşlarımızı kurtarmak için ellerinden gelen çabayı sarf ettiler. Meslek liseleri, halk eğitim merkezleri vatandaşın ihtiyaç duyduğu, iç çamaşırından uyku tulumuna kadar her türlü ihtiyaçlarını üretecek hızlı bir şekilde devreye sokuldu." diye konuştu.
Özer, burada ikinci hamle olarak okulların normalleşmesi için adımlar attıklarını belirterek, çadırda, konteyner ve açık havalarda öğrenci ile öğretmenleri buluşturmaya çalıştıklarını, çocuklara, yaşadıkları travmadan çıkmalarını sağlamak için psiko-sosyal destek sağladıklarını anlattı.
Ardından 10 ili depremden etkilenme durumlarına göre 3 kategoriye ayırdıklarını anımsatan Özer, daha sonra kategorilere göre okulları kademeli şekilde yeniden öğrencilerle buluşturduklarını ifade etti.
"Yaklaşık 26 milyon kitabı öğrencilerimize ulaştırdık"
Özer, 24 Nisan itibarıyla Adıyaman ve Hatay'da tüm ilçelerde eğitim öğretimin başladığını kaydederek, "Bu süreci yürütürken öğrencilerimizin tüm kitaplarını basarak yeniden onlara gönderdik. Yaklaşık 26 milyon kitabı öğrencilerimize ulaştırdık. Tüm öğrencilerimizin kitaplarının yanı sıra kırtasiye ihtiyaçlarını karşıladık. Beslenmeyle ilgili zaten ihtiyaçlarını karşılıyoruz." dedi.
Özellikle 8. ve 12. sınıf öğrencilerini, ilk günden itibaren destekleme ve yetiştirme kursları kapsamında belli merkezlerde toplayarak hiç yalnız bırakmadıklarının altını çizen Özer, "Onların yardımcı kitap ihtiyaçlarını karşıladık. Kitaplarını gönderdik ve sadece deprem bölgesindeki öğretmenlerimiz değil, diğer ölçme ve değerlendirme merkezlerinde çalışan öğretmenlerimiz de sahada destek oldular." diye konuştu.
Şu anda yaklaşık 3 bin 450 noktada meslek yetiştirme kursunda yaklaşık 150 bin öğrenciye bu anlamda destek verilmeye devam edildiğini aktaran Özer, bakanlığın sadece eğitim ve öğretimin normalleşmesi değil, vatandaşların insani ihtiyaçlarını da karşılamada gerçekten çok başarılı bir süreç yönetimi gerçekleştirdiğini söyledi.
Özer, bu süreçte depremzede vatandaşın yanında olan öğretmen ve ilave personele teşekkür etti.
"Depremin etkilediği 10 ilden elimizi çekmeyeceğiz"
Bakan Mahmut Özer, 16 Haziran sonrası deprem bölgesinde telafi eğitimi olup olmayacağına yönelik soruyu şöyle yanıtladı:
"16 Haziran itibarıyla eğitim öğretimi tüm Türkiye'de noktalayacağız. Ama depremin etkilediği 10 ilden elimizi çekmeyeceğiz. 1 Ağustos, 1 Eylül tarihleri arasında bu 10 ilimizdeki tüm eğitim kademelerimizdeki öğrencilerimize ücretsiz şekilde öğrenme kayıplarını telafi edecek destek mekanizmalarını yine destekleme yetiştirme kursları üzerinden sağlayacağız. Onunla ilgili çalışmalarımız hemen hemen bitti. Bununla da bırakmayacağız. Ardından iki hafta sonra 2023-2024 eğitim öğretim yılı başlayacak. Orada da yine bir ay bu öğrencilerimize tekrar öğrenme kayıpları ile ilgili destekleme mekanizması sağlayacağız. Akşamları veya hafta sonları olacak şekilde ücretsiz yapacağız bunları."
Muhalefet kanadının köy okullarının açılacağı yönündeki seçim vaatlerine yönelik soru üzerine ise Bakan Özer, "Muhalefet beyannamelerinde bizim yaptıklarımızı 'yapacağız' diyorlar. Neresinden bakarsanız bakın, yeni bir şey yok. Acı olan da şu. Bilinçli şekilde var olan görmezlikten gelinirse bu emeğe saygısızlıktır. Bu ahlaki bir tavır değildir. Bizim yaptıklarımızı 'yapacağız' olarak söylüyorlar. Burada kasıt yok ise bu ne kadar sahadan kopuk olduklarını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.