E-gazete
DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 1 Ağustos'ta art arda gerçekleşen Konya, İzmir ve Erzurum depremlerinin ardından yaptığı değerlendirmede Konya ile ilgili bazı uyarılarda bulundu.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Konya'nın Selçuklu ilçesinde 5 büyüklüğünde meydana gelen depremin Konya fay zonundan kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin odak mekanizma çözümlerinin bunu doğruladığını dile getirdi. Prof. Dr. Sözbilir, "Konya Fay Zonu, yaklaşık K-G uzanımlı eğim atımlı normal bir fay olarak tanımlanmaktadır. Konya Ovası'nı sınırlayan fayların kayma hızı çok düşüktür. Dolayısıyla yıkıcı deprem üretme aralıkları binlerce yılı bulmaktadır. Bu fay zonu içindeki fay segmentleri maksimum 6.5 büyüklüğüne varan depremler üretebilir. Fakat fayın kayma hızı çok küçük olduğundan deprem tehlike kaynağı olarak riski de düşüktür" dedi.
OBRUKLARDA GÖÇME TEHLİKESİ
Konya Ovası'nı kuzeyden sınırlayan Tuzgölü Fay Zonu'nun 200 kilometreye varan bir uzunluğa sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sözbilir, birbirinden bağımsız 6 fay segmenti içeren bu fay zonu içindeki Acıpınar segmentinin 7.2'ye varan büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu açıkladı. Bu fayın da kayma hızının düşük olmasına bağlı olarak deprem üretme aralığının birkaç bin yılı bulduğunu kaydeden Prof. Dr. Sözbilir, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda Konya Ovası'nda önemli tehlike kaynaklarından biri de obruklardır. Bölgede binlerce obruk olduğu bilinmektedir. Acaba bu depremde obruklar ne derecede etkilenmiştir? Kritik dengede bulunan obruklarda deprem sırasındaki sarsıntı nedeniyle göçme tehlikesi artmış mıdır? Bunun yerel üniversiteler tarafından incelenmesinde fayda vardır. Bununla birlikte Konya yerleşim yerlerine yakın fayların da deprem tehlike boyutu ve riski açısından incelenmesi ve bu doğrultuda gerekli önlemlerin alınması hayati derecede önem taşımaktadır."